Esas No: 2016/4421
Karar No: 2016/6429
Karar Tarihi: 26.10.2016
213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/4421 Esas 2016/6429 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Düşme, mahkumiyet
Katılan vekilinin, temyiz isteminden Defterdarlık Muhakemat Müdürlüğünün 30.01.2013 tarihli oluruna istinaden vazgeçtiği anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz istemine hasren yapılan incelemede:
I-Sanık hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Derhal beraat kararı verilebilecek haller dışında zamanaşımı nedeniyle verilen düşme kararına karşı sanığın temyizde hukuki yararı olmadığından, müdafinin vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanık hakkında 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ve defter ve belgeleri ibraz etmemek suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince:
Dosya kapsamına göre; defter ve belgelerin ibrazı istemini içerir yazının işyeri adresinde çalışan ....."ya 03.02.2009 günü tebliğ edildiği, buna rağmen sanığın 2004, 2005 ve 2006 takvim yıllarına ait faturaların bir kısmını kaybettiğinden bahisle ibraz edemediğini 02.03.2009 tarihli tutanak içeriği ile ifade ettiğinin anlaşılması karşısında, süreklilik gösteren dairemiz kararları ve ayrıntıları Ceza Genel Kurulu"nun 23.11.1999 gün ve 1999/11-273-288 sayılı içtihatında açıklandığı üzere kayıp iddiasının mevcudiyetine nazaran usulüne uygun tebligatın aranmayacağı ve 213 sayılı VUK"nun 139/1. madde ve fıkrasındaki incelemenin işyerinde yapılması zorunluluğu da bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-Sanığın kullandığı ve sahteliği iddia olunan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında vergi tekniği raporu düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; öncelikle faturaları düzenleyenler hakkında bahse konu vergi raporu uyarınca dava açılıp açılmadığı araştırılarak varsa dava dosyasının celp edilip incelenmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesinden sonra faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden faturaları düzenleyen mükellefler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan deliller bütün halinde değerlendirildikten sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi;
2-Kabule göre de;
a-Suç tarihi itibariyle engel sabıkası bulunmayan sanık hakkında, müdafii tarafından açıkça talep edilmesine rağmen TCK"nun 51. maddesi gereğince ""yeniden suç işleyip işlemeyeceği"" değerlendirilmek suretiyle cezanın ertelenmesine karar verilip verilmeyeceği hususunda karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.