Esas No: 2022/3872
Karar No: 2022/16923
Karar Tarihi: 05.12.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/3872 Esas 2022/16923 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/3872 E. , 2022/16923 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis ve eşyaya zarar verme, kasten yaralama, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ...’in kovuşturmada bildirdiği adresin, aynı zamanda MERNİS adresi de olduğu, bu adrese sanığın yokluğunda verilen hükmün doğrudan MERNİS kaydı ile tebliğe çıkarıldığı, 12.05.2016 günü de 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak doğrudan bu yolla tebligat gerçekleştirilemeyeceğinden tebliğin usûlsüz olduğu, şu hâlde sanığın öğrenme ile yaptığı 01.11.2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla; temyiz isteminin reddine dair 01.11.2016 tarihli ek kararın ise yok hükmünde olduğu kabul edilmek suretiyle yapılan incelemede;
I-Katılan sanık ... hakkında kamu malına zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Katılan sanık ... ve müdafiinin birlikte imzaladıkları 12.02.2016 havale tarihli dilekçe ile iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve kamu malına zarar verme suçlarına yönelik temyiz istemlerinden feragat ettiklerini belirttiklerinin anlaşılması karşısında; anılan suçlar yönünden temyizden vazgeçme nedeniyle dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II-Katılan sanık ... hakkında nitelikli kasten yaralama ve görevi yaptırmamak için direnme; sanıklar ... ve ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali; sanık ... hakkında nitelikli kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre katılan sanık ... ve müdafiinin, sanık ... müdafiinin ve sanık ...’in temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III- Katılan sanık ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik İç İşleri Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılama sırasında kamu davasından haberdar edilmeyen İçişleri Bakanlığının katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olması nedeniyle CMK’nın 260/1. maddesine göre davaya katılma hakkı bulunduğundan; CMK'nın 237/2. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun katılan sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kendisini avukat ile temsil ettiren katılan lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanığın mahkumiyetine karar verilen bölümden hemen sonra gelmek üzere “Katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. madde ve fıkrası uyarınca 1.800 TL maktu vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılana ödenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV- Katılan sanık ..., sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme; katılan sanık ... hakkında hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar ile katılan sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- TCK’nın 152/2-a maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun nitelikli halinin tehlike suçu olduğu, tipiklik unsurunun sadece yakarak, yakıcı ya da patlayıcı madde kullanarak işlenmesi yeterli olmayıp eylemin ayrıca tehlike oluşturması durumda suçun oluşacağı, somut olay açısından bu tehlikenin ne şekilde gerçekleştiği açıklanıp karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde uygulama yapılması,
2- TCK'nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, hakaret suçunun polis merkezinin hangi bölümünde gerçekleştirildiği ve aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafii ile sanık ...’in ve suça sürüklenen çocuk ...’in temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.