16. Ceza Dairesi 2015/4864 E. , 2015/2983 K.
"İçtihat Metni"
TALEP :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.04.2015 tarih ve 2015/157087 sayılı yazısı ile;
Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya matuf bir fiil işlemek suçundan hükümlü ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 125. maddesi gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ağır Ceza Mahkemesinin 23.10.2007 tarihli ve 2006/590 esas, 2007/208 sayılı kararının Yargıtay onamasından geçerek kesinleşmesini müteakip, hükümlü müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 23.07.2013 tarihli ve 2013/473 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın keza reddine dair Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2013 tarihli ve 2013/280 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, Ağır Ceza Mahkemesince, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığının 28.04.2015 tarih ve 94660652-105-35-6018-2014/8682/27791 sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulması talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.
OLAYLAR ve HUKUKİ NİTELENDİRME:
5271 sayılı CMK"nın 311/1-f maddesinde "ceza hükmünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile tespit edilmiş olması" hususu bir yargılamanın iadesi nedeni olarak kabul edilmiş, aynı kanun maddesinin 2. fıkrasında ise bu tür başvurular bakımından engel nitelikteki tarih aralığı öngören bir düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda, hükümlü müdafii 20 Mayıs 2000 tarihinde İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin 6. maddesinin ihlal edildiği iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuş (Başvuru no: 59641/00) ve Mahkemenin Dördüncü Dairesi 8 Temmuz 2008 tarihinde, Sözleşmenin 6/1. maddesinin ihlal edildiğini kararlaştırmıştır. Buna göre; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin hükümlü hakkındaki ihlal kararı, yargılamanın yenilenmesine engel kabul edilen tarih aralığında kalmaktadır.
Ancak, 30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"ya eklenen Geçici 2. madde ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararlarından 15.06.2012 tarihi itibariyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunanlar, 5271 sayılı CMK"nın 311/2. maddesi ile öngörülen engel nitelikteki tarih aralığının kapsamı dışına çıkarılmıştır. Böylelikle, dosya içeriğindeki Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü İnsan Hakları Daire Başkanlığının 30.05.2014 tarih ve 2012-4607/61209 sayılı yazısına göre; hükümlü hakkındaki ihlal kararı bu düzenleme ile birlikte 5271 sayılı CMK"nın 311/2. maddesinde öngörülen ve yargılamanın iadesine engel nitelikte bulunan tarih aralığının kapsamı dışına çıktığı ve hükümlü müdafiinin de, 6459 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ve öngörülen yasal süre içerisinde CMK"nın 311/1-f maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
SONUÇ VE KARAR :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2013 tarih ve 2013/280 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.