Esas No: 2015/3780
Karar No: 2015/2954
Karar Tarihi: 02.10.2015
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3780 Esas 2015/2954 Karar Sayılı İlamı
- MEMURA YALAN BEYAN
- RESMİ BELGENİN DÜZENLENMESİNDE YALAN BEYAN
- BAŞKASINA AİT KİMLİK VEYA KİMLİK BİLGİLERİNİN KULLANILMASI
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 268
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 206
- KABAHATLER KANUNU (5326) Madde 40
"İçtihat Metni"
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç adının “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” yerine “Memura yalan beyan” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, bunun dışında resmi belgenin düzenlenmesinin gerektiği durumlarda resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine karşı başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK"nın 206. maddesine uyan suçu oluşturacağı, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını gerektiren bir suç bulunmayan veya resmi bir belgenin düzenlenmesini de gerektirmeyen hallerde görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişinin eyleminin ise 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesine aykırılık olarak değerlendirileceği,
Somut olayda; D.. Otelinin lobisinde otururken kendisini Devlet Bakanı N.. Ç.."nun oğlu M.. Ç.. olarak tanıtmasından dolayı şüphe üzerine ifadesine başvuran kamu görevlisine kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunan sanık hakkında, bir suç soruşturması ve resmi bir evrak düzenlenmesi zorunluluğu da olmaması karşısında, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinin birinci fıkrası kapsamında kabahat oluşturduğu, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.