Esas No: 2021/25800
Karar No: 2022/17013
Karar Tarihi: 06.12.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/25800 Esas 2022/17013 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/25800 E. , 2022/17013 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından sanıkları mahkum etti. Müşteki Adalet Bakanlığı'nın katılan olarak kabul edilmesi gerektiği belirtildi ve bu doğrultuda Adalet Bakanlığı'nın davaya katılımı kabul edildi. Sanıkların görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan hükümleri ise yerinde görülmediği için reddedildi. Sanıkın kamu malına zarar verme suçu kapsamında mahkum edilmesi doğru bulunsa da, hakim tarafından maktu vekâlet ücretinin katılana ödenmesi kararının gözetilmediği için hüküm bozuldu. 5237 sayılı TCK'nın 125/1-3-a ve 265/1 maddeleri incelendiğinde, doğrudan zarar görmeyen şikayetçi Adalet Bakanlığı'nın hakaret ve görevi yaptırmamak suçlarından dolayı dava açamayacağı belirtildi. CMUK'un 317. maddesi gereği temyiz istemleri reddedildi. CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca müşteki sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu belirtildi. Hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak bozulduğu ve sanığın mahkumiyetine karar verilen bölümden hemen sonra gelmek üzere “Katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. madde ve fıkrası uyarınca 1.500 TL maktu vekâlet ücretinin katılana ödenmesine” cümlesinin eklenmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK'nın 125/1-3-a ve 265/1, CMK'nın 237/2, 260/1, 317, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, ve 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Müşteki Adalet Bakanlığı'nın duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmediği ve kovuşturma aşamasında beyanı alınmadan karar verildiği, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca müşteki vekilinin 29.03.2021 tarihli katılma talepli temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmakla, suçtan zarar gören müşteki Adalet Bakanlığı'nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan temyiz incelemesinde;
I- Sanıklar ... ve ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere ilişkin katılan vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK'nın 125/1-3-a 265/1 maddelerinde düzenlenen hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından doğrudan zarar görmeyen şikayetçi Adalet Bakanlığı'nın davaya katılma hakkı bulunmadığından temyiz istemlerinin CMUK'un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere ilişkin sanıkların temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, sanıkların temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin sanık ve katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mahkumiyet kararı verildiği halde kendisini avukat ile temsil ettiren katılan kurum lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında sanığın mahkumiyetine karar verilen bölümden hemen sonra gelmek üzere “Katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. madde ve fıkrası uyarınca 1.500 TL maktu vekâlet ücretinin katılana ödenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.12.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.