Sanık ..."ın Asliye Ceza Mahkemesinin 11.07.2012 tarih, 2010/384 esas, 2012/187 sayılı kararıyla Suç Uydurma suçundan TCK"nın 271 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hakkında CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı sanık müdafiinin yaptığı itirazın Ağır Ceza Mahkemesinin 24.09.2012 tarih ve 2012/1773 değişik iş sayılı kararıyla kabul edilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik kararın kaldırılmasını kapsayan dosya incelendiğinde;
Ağır Ceza Mahkemesince 6008 sayılı yasa ile değişik CMK"nın 231. maddesi gereğince sanığa hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul edip etmediği sorulmadan karar verildiğinden bahisle itirazın kabulüne dair karar verilmiş ise de sanık müdafii Avukat ..."ın 11.07.2012 tarihli celsede sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmakla itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.07.2014 gün ve 2014-14604/49008 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2014 tarih ve 2014/283591 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosyada mevcut 11.07.2012 tarihli duruşma tutanağında sanık müdafiinin sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği anlaşılmakla, Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24.09.2012 tarih ve 2012/1773 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.