16. Ceza Dairesi 2015/1171 E. , 2015/2824 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ... hakkında başkalarına ait kimlik ve kimlik bilgilerini kullanma suçundan Türk Ceza Kanununun 267/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/722 esas, 2004/847 sayılı kararının tekerrüre esas olması nedeniyle hakkında TCK"nın 58/6. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin 17.01.2014 tarih, 2012/46 esas, 2014/10 sayılı kararına ilişkin dosya kapsamına göre;
Sanığa hükmolunan 1 yıl hapis cezasının Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/722 esas, 2004/847 sayılı kararına konu 10.08.2006 infaz tarihli 1 yıl 12 ay hapis cezası olduğundan bahisle Türk Ceza Kanununun 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de Türk Ceza Kanununun 58/2-b maddesindeki "" Beş yıl veya daha az hapis ya da adli para cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz"" şeklindeki düzenleme karşısında, tekerrüre esas alınan hapis cezasının infaz tarihi ile sonraki suçun işlendiği 17.02.2010 tarihleri arasında 3 yıllık sürenin geçtiği gözetilmeksizin, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.05.2014 gün ve 2014-9808/33910 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.05.2014 tarih ve 2014/194521 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli kararın katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve kanun yoluna başvurma hakkı olan, mağdur Sedat Bür"e tebliği gerektiği ve bu nedenle henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, koşulları bulunmayan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.