Ankara Ceza Avukatı Web Sitesi - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8795 Esas 2021/4623 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8795 Esas 2021/4623 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8795
Karar No: 2021/4623

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8795 Esas 2021/4623 Karar Sayılı İlamı

Özet:
Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun işlendiği tarihe kadar dava zamanaşımı süresinin durduğunu göz önünde bulundurarak yapılan incelemede, sanığa yüklenen \"resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık\" suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğunu ve suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden mahkumiyet kararı verildiğini belirtmiştir. Bu nedenle, hüküm yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmüştür. Kararın bu sebepten dolayı BOZULMASINA karar verilmiştir. Ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir. Detaylı açıklamalar için 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesi, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri ve 1412 sayılı CMUK'nin 321 ve 322. maddeleri referans gösterilmiştir.

11. Ceza Dairesi 2019/8795 E. , 2021/4623 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

5271 sayılı CMK’nin 231/8. fıkrası gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 06.01.2010 tarihinden deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun işlendiği 02.05.2010 tarihine kadar dava zamanaşımı süresinin durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık” suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davaslarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nin 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 01.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.