Esas No: 2015/1165
Karar No: 2015/2823
Karar Tarihi: 05.10.2015
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1165 Esas 2015/2823 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Suça sürüklenen çocuk ..."nın suç üstlenme suçundan Türk Ceza Kanununun 270, 31/2 ve 62. maddeleri uyarınca 12 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Sulh Ceza Mahkemesinin 30.04.2010 tarih ve 2008/49 esas, 2010/31 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içinde suç işlediğinden bahisle sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına, Türk Ceza Kanunu"nun 270, 31/2 ve 62. maddeleri uyarınca 12 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin aynı mahkemenin 10.02.2013 tarih, 2013/66-110 sayılı kararına ilişkin dosya kapsamına göre;
1- Hani Sulh Ceza Mahkemesince dosya üzerinden inceleme yapılarak suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulmuş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. fıkrasında yer alan ""Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir"" şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece duruşma açılarak, suça sürüklenen çocuğun celp edilmesi, varsa diyeceklerinin sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkını kıstlayacak biçimde, duruşma açılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Fiili işlediği sırada 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen 12 gün hapis cezasının kısa süreli olması karşısında, Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkrasındaki tedbirlere çevrilme zorunluluğunun dikkate alınmamasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.04.2014 gün ve 2014-7623/26597 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığının 12.05.2014 tarih ve 2014/155004 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Hani Sulh Ceza Mahkemesinin 10.02.2013 tarih ve 2013/66 esas, 2013/110 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.