Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1119 Esas 2015/2769 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1119
Karar No: 2015/2769
Karar Tarihi: 01.10.2015

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1119 Esas 2015/2769 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık başkasının kimlik bilgilerini kullanmaktan suçlu bulunmuştur. Sanığın gerçek kimliği parmak izi araştırması sonucu tespit edilmiştir. Mahkeme, TCK'nın 269/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, TCK'nın 50/3. maddesine göre, adli para cezası yerine getirilmemesi halinde uygulama yapılması gerektiği belirtilmiş ve bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, hüküm bozulmuş ve TCK'nın 50/6. maddesi gereğince ihtarat yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK 268., 267/1., 269/2., 62, 50, 52; 5275 sayılı Kanunun 106/3. ve CMUK'un 322. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2015/1119 E.  ,  2015/2769 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    Hüküm : TCK"nın 268. maddesi delaletiyle 267/1, 269/2, 62, 50, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında suç adının "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kulanılması" yerine "iftira" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
    Gerçek kimliği, parmak izi araştırması sonucunda tespit edilen sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 269/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 50/3. maddesinin "uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir " hükmüne göre, fıkranın (a) bendinde belirtilen adli para cezasının, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğer bentlerinde belirtilenlerin ise tedbir niteliğinde olduğu, TCK 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlemiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise anılan fıkraya göre değil 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde TCK’nın 50/6. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK’nın 50/6. maddesi uyarınca ihtarat yapılmasına ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara