Yalan tanıklık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/310 Esas 2015/2766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/310
Karar No: 2015/2766
Karar Tarihi: 02.10.2015

Yalan tanıklık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/310 Esas 2015/2766 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi, yalan tanıklık suçuyla ilgili bir davada sanığın beyanının yalan tanıklık suçunu oluşturmayacağına dair deliller göz ardı edilerek, suç unsurları oluşmadığı halde sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak mahkemenin gerekçesinde ve hüküm kısmında çelişki oluşmuştur. Ayrıca, TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca adli para cezasının tedbir niteliğinde olduğu ve seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde TCK'nın 50/6. maddesi gereğince ihtarat yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kısa süreli hapis cezası da adli para cezasına çevrilirken tam gün karşılığı belirtilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararı, kanuna aykırı olarak bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 270/1-1, 62/1, 50/1.a, 52/4, 50/6 maddeleri
16. Ceza Dairesi         2015/310 E.  ,  2015/2766 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Yalan tanıklık
    Hüküm : TCK"nın 270/1-1, 62/1, 50/1.a, 52/4, 50/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre hükme esas alınan ve kollukta şüpheli sıfatı ile ifadesine başvurulan sanığın beyanının yalan tanıklık suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    1- Hükmün gerekçesinde sanığın eyleminin "yalan tanıklık" suçunu oluşturduğu kabul edilmesine rağmen, hüküm kısmında "suç üstlenme" suçu olarak nitelendirilip uygulama maddesinin de "TCK"nın 270/1-1. cümle" olarak gösterilmesi suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki meydana getirilmesi,
    2- TCK’nın 50/3. maddesinin "uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir" hükmüne göre, fıkranın (a) bendinde belirtilen adli para cezasının, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğer bentlerinde belirtilenlerin ise tedbir niteliğinde olduğu, TCK 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlemiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise anılan fıkraya göre değil 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde TCK’nın 50/6. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    3- Kısa süreli 3 ay 10 gün hapis cezası adli para cezasına çevrilirken tam gün karşılığının karar yerinde gösterilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara