Esas No: 2021/24378
Karar No: 2022/17122
Karar Tarihi: 07.12.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24378 Esas 2022/17122 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/24378 E. , 2022/17122 K.Özet:
Mahkeme, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan hüküm giyen sanığın temyiz istemini reddetti. Mahkeme, sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin hırsızlık suçuna ilişkin olduğunu ve hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığını belirterek, 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesi uyarınca, failin lehine olan kanun uygulanacağını vurguladı. Bu nedenle, CMK'nın 253 ve 254. maddelerine uygun olarak uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, adli para cezalarının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine de karar verilebileceğini hatırlattı. Hüküm giyen sanık hakkında infaz yetkisini kısıtlar şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edildiği ve infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 141/1, 7/2, 58. maddeleri, 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan mahkumiyetin, TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa'nın 81. maddesi ile değişik 106/3. maddesi uyarınca adli para cezalarının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine de karar verilebileceği gözetilerek, sanık hakkında kurulan hükümde infaz yetkisini de kısıtlar şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmiş olması infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanığın temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usûl ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 07/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.