Esas No: 2015/5099
Karar No: 2015/2548
Karar Tarihi: 09.09.2015
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5099 Esas 2015/2548 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
Gerekçeli karar başlığında suç adının “silahlı terör örgütüne üye olma” yerine "silahlı terör örgütüne bilerek isteyerek yardım etme" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanık hakkında örgüte yardım etme suçundan... Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/149 Esas - 2015/207 Karar (6526 sayılı Kanundan önce ... Ağır Ceza Mahkemesinin -TMK 10. Md. ile yetkili- 2012/365 Esas) sayılı dosya olmakla birlikte anılan dosyanın suç tarihinin 24.11.2011 olması karşısında hukuki ve fiili bağlantı kesilmiş olduğundan mahkemenin takdir ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;
a) Sanığın iddianamede TCK"nın 220/7 maddesi yollamasıyla 314/2, 53, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiş olup yargılama sonucunda suç vasfının değiştiği kabul edilerek silahlı terör örgütü üyeliği suçundan TCK 314/2 maddesi ile cezalandırılması esnasında suç vasfı aleyhe değiştiği ve TCK 220/7 maddesi uygulanmadığı halde CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma verilmeden uygulanmaması,
b) İddia makamını temsil eden Cumhuriyet savcısı, karar verilmeden önce, toplanan kanıtlara göre esasa ilişkin görüşünü açık ve anlaşılır bir biçimde ve eğer görüşü mahkumiyete ilişkin ise oluşan suçu mevzuatta yer alan kanun ve maddeleri ile göstermek suretiyle açıklamak zorunda olduğundan, oluşan suç ve kanun maddeleri belirtilmeksizin açıklanmasının esas hakkında mütalaa olarak geçerli ve yeterli kabul edilmesi olanağı bulunmadığından, Cumhuriyet savcısının usulüne uygun şekilde esas hakkındaki görüşü alınmadan hüküm kurularak CMK"nın 216. maddesine aykırı davranılması, suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.