Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Suç örgütü kurmak ve yönetmek, Resmi belgede sahtecilik, 6136 sayılı Kanuna aykırılık.
Hüküm : Sanıkların TCK"nın 220/1-3, 62, 53/1, 2, 3, 58/9, 63. ve TCK"nın 204/1, 43/1, 62, 53/1, 2, 3, 58/9, 63 ve 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK"nın 62, 52/2, 53/1, 2, 3, 58/9 ve 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine ve müsadereye


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar müdafiinin temyiz dilekçesi içeriğine göre mahkumiyet hükümleriyle sınırlı yapılan incelemede;
1-TCK"nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün" varlığının kabul edilebilmesi için hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, "devamlılık" göstermesi gerekir.
Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.
Somut olayda suç tarihinde kolluk görevlilerince sanıkların üzerlerinde üç adet ruhsatsız tabanca, sahte silah taşıma ruhsatları ve araç tanıtım kartı yakalandığı, sanıklardan ..."nın bilgisayarında çok sayıda sahte belge taslağı, müstehcen ve tarihi eser resimleri ele geçirildiği, sanıkların savunmalarında jandarma haber elemanı olarak çalıştıklarını, sahte silah ruhsatlarını açık kimlik bilgilerini bilmedikleri ... isimli kişinin kendilerine temin ettiğini ve ruhsatların sahte olduğunu bilmediklerini, araç tanıtım kartını ise bağlı çalıştıkları jandarma personeli ..."ün hazırlamalarını istediğini savundukları ancak tanık..."ün bu beyanı kabul etmediği, sanıklardan ..."nın bilgisayarında ele geçirilen tarihi eser resimlerinin jandarma adına yürüttüğü istihbari faaliyetle ilgili olduğunu beyan ettiği, Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığınca dosyaya gönderilen yazıda sanıkların haber elemanı olarak çalıştıklarının doğrulandığı anlaşılmakla;
Oluşa ve dosya kapsamına göre sanıkların dosyamıza konu ruhsatsız silah taşıma ve resmi belgede sahtecilik suçları dışında belirsiz sayıda ve tipte suçları işlemeyi amaçlayacak şekilde biraraya geldiklerine yönelik dosya içeriğinde başkaca herhangi bir delil saptanamamış olması karşısında yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı nazara alınarak beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
2-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olmakla suça konu sahte belgeler incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulunduruluktan sonra aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği dikkate alınmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi,
3-5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 43/1. maddesinde yer alan "değişik zamanlarda" ibaresi dikkate alındığında aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle sanıklardan aynı anda ele geçirildiği anlaşılan sahte belgelerin düzenlendiği tarihlere ilişkin sanık beyanları irdelenip kararda tartışılmak suretiyle sahte belgelerin değişik zamanlarda edinilip kullanıldığının anlaşılması halinde TCK"nın 43. maddesinin uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
4-Sanıklardan ..."ın üzerinde ve evinde yapılan aramada iki adet ruhsatsız tabanca bulunması karşısında sanık hakkında 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesi gereğince hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Örgüt kurmak ve yönetmek suçunun oluşmadığı anlaşılan olayda sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıkların CMUK 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.