Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/203 Esas 2022/17337 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, İçişleri Bakanlığı vekilinin görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden temyiz talebinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca, davadaki suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı davaya katılmamıştır ve bu da hatalı bir yargılama süreci olarak görülmüştür. Mahkeme kararının açık ve gerekçeli olması gerektiği vurgulanmıştır ve yeterli gerekçe bulunmaması nedeniyle hükümler bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Anayasa'nın 141. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 34, 230. ve 289. maddeleri

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Her ne kadar tebliğnamede İçişleri Bakanlığı vekilinin görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden temyiz istemi hakkında görüş bildirilmiş ise de, İçişleri Bakanalığı vekilinin temyiz dilekçesinde sadece kamu malına zarar verme suçu yönünden temyiz talebinde bulunduğu, görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmü temyiz etmediği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen kamu malına zarar verme suçundan doğrudan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan İçişleri Bakanlığı davadan haberdar edilmeyip CMK'nın 233. maddesine aykırı şekilde yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuş ise de, suçtan zarar görenin vekili aracılığıyla şikayetçi olup davaya katılma ve temyiz talebinde bulunduğu görülmekle katılma talebinin kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 230. ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat ve CMK’nın 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden yeterli olmayan gerekçeyle hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ... vekilin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 12.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.