Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/1139 Esas 2022/17338 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1139
Karar No: 2022/17338
Karar Tarihi: 12.12.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/1139 Esas 2022/17338 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı vermiştir. Sanık eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde bulunmuştur. Ancak sanığın yokluğunda verilen hüküm kendisine usulsüz tebliğ edilmiştir. Yargıtay'da incelemesi gerektiği belirtilmiştir. Sanığın daha önceki bir karardan haberdar olduğu tespit edilerek temyiz istemi reddedilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 310/1. maddesidir.
6. Ceza Dairesi         2022/1139 E.  ,  2022/17338 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu ve sanığın 14/06/2016 tarihli dilekçesinde yokluğunda verilen hükmün kendisine tebliğ edilmediğini belirterek temyiz hakkının verilmesini ve eski hale getirme talebinde bulunduğu olayda, sanığın yokluğunda verilen kararın, savunması sırasında mahkemeye bildirdiği adresine gönderildiği, ancak “adreste ismen tanınmadığından.mahalle muhtarlı imzalı tasdikli beyanı” olduğu belirtilerek tebligat evrakının mahkemeye iade edildiği, daha sonra mernis adresine gönderilen tebligatın “adreste bulunan babası ...'nin oğlunun adresten ayrıldığı beyanı ile iade edildiği” bunun üzerine sanığın savunması sırasında mahkemeye bildirdiği adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı, ancak sanığın yokluğunda verilen kararın Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği belirtilen bu adresinde sanığa daha önce yapılmış bir tebligat bulunmadığından, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olduğunu anlaşılmakta ise de;
    Sanık hakkında kesinleşmiş olan Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/123 Esas, 2010/184 Karar sayılı kararının, Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Bürosu tarafından 2010/691-2010/692-2010/693 sayılı yakalama kararı çıkarıldığı,bundan sonra 28/11/2014 tarihinde yakalandığında sanığa yakalama evraklarının kendisine okunup anlatıldığı ve ceza infaz kurumuna gönderildiği, bilahare sanığa hüküm giydiği Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/123 Esas, 2010/184 Karar sayılı kararındaki hükümlerin açık açık yazılarak 01/12/2014 tarihinde ceza infaz kurumuna gönderildiği ve bu konuda müddetnamenin ekleriyle birlikte 30/12/2014 tarihinde sanığın imzalayarak teslim aldığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardan haberdar olduğu, bu tarihten sonra 22/06/2015 tarihine kadar herhangi bir temyiz talebinde v.s. bulunmadığı, kaldı ki; bu tarihten sonra birçok kez içtima ya da içtimanın çözülmesi sonucunda verilen kararların kendisine tebliğ edildiği, tebliğ edilen tüm kararlarda Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/123 Esas, 2010/184 Karar sayılı ilamının açık açık yazılı olduğu anlaşılmakla; sanığın 28/11/2014 tarihinde gerekçeli karardan haberdar olduğu kabul edilerek yapılan inceleme de; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra sanık hükmü temyiz ettiğinden, temyiz isteminin reddine karar veren mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle 15/08/2016 tarihli ek kararın tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 12/12/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara