Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, yağma, tehdit
Hüküm : 1- TCK"nın 314/2, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun
5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2 -TCK’nın 149/1-a-c-g, 168/1-3, 53/1, 58/9, 3713
sayılı Kanunun 5/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- TCK’nın 106/2-a, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun
5/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : Cumhuriyet savcısı, sanık ve sanık müdafii

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1 - Sanık hakkında yağma ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
3713 sayılı Kanunun 5532 sayılı Kanunla değişik 5/2. maddesi hükmüne göre; suçun örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması dolayısıyla ilgili maddesinde cezanın artırılmasının öngörülmesi halinde sadece bu madde hükmüne göre cezada artırım yapılacağı ve artırım oranının 2/3 den az olamayacağı, TCK"nın 106/2-a-d ve 149/1-f. maddelerinde ise bu suçların örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması sebebiyle cezanın artırılacağına ilişkin hükümlerin bulunmadığı, suçun örgütün korkutucu güçten yararlanılmak suretiyle işlenmesi durumunun nitelikli hal olarak öngörüldüğü anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 106/2-a-d ve 149/1-f. maddelerine göre tayin edilen cezaların 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesine göre 1/2 oranında artırılması gerektiği gözetilmeden 2/3 oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini, CMK"nın 232/6. maddesine aykırı olarak uygulama sırasında TCK"nın 106/d ve 149/1-f. maddelerinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında yağma suçundan kurulan hüküm fıkrasında yer alan "TCK"nın 149/1-a-c-g maddesi gereğince 12 yıl, 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesi gereğince 2/3 oranında artırım yapılarak 20 yıl, 168/3-1 maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapılarak 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına" ilişkin kısmın hükümden çıkartılarak, yerine " TCK"nın 149/1-a-c-f-g maddesi gereğince 12 yıl, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi gereğince 1/2 oranında artırım yapılarak 18 yıl, 168/3-1 maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapılarak 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hüküm fıkrasında yer alan " TCK"nın 106/2-a maddesi gereğince 3 yıl, 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesi gereğince 2/3 oranında artırım yapılarak 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına" ilişkin kısmın hükümden çıkartılarak, yerine "TCK"nın 106/2-a-d maddesi gereğince 3 yıl, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi gereğince 1/2 oranında artırım yapılarak 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Tüm dosya kapsamına göre sanığın 21.05.2008 günü saat 09.00 sıralarında beraberindeki kimlikleri belirlenemeyen terör örgütü mensuplarıyla mağdurların yanına geldiği, Kağızman yakınlarında meydana gelen çatışmada ölen örgüt mensupları arkadaşlarını kimin ihbar ettiği yönünde mağdurları sorguya çektiği, mağdurlara örgüt mensubu olduğunu söyleyerek silah doğrultup cep telefonları ile nüfus cüzdanlarını zorla aldığı bu şekilde nitelikli yağma suçunu işlediği dosya kapsamına uygun olarak yerel mahkemece de kabul edilmesi karşısında, sanığın silahlı terör örgütünün amaçladığı suçu işlemeye elverişli vahamet arz eder nitelikteki eyleminin TCK"nın 302/1. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanık hakkında CMUK’nın 326/son madde ve fıkrası uyarınca terör örgütü üyesi olmak suçundan hükmolunan cezanın süresi bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 09.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.