Esas No: 2015/1090
Karar No: 2015/2122
Karar Tarihi: 30.06.2015
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - kasten öldürme - kasten yaralama - 6136 sayılı Kanuna muhalefet - tehdit - silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1090 Esas 2015/2122 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme, kasten yaralama, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, tehdit, silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1 - Sanık ... hakkında;
a- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan; beraat,
b- Kasten öldürme suçundan; TCK"nın 81/1, 53/1-3, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
c- 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; 6136 sayılı
Kanunun 15/1, TCK"nın 52/2, 53/1-3, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2- Sanık ... hakkında;
a- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; beraat (iki kez),
b-TCK"nın 106/2-d, 62/1, 53/1-3, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
c- TCK"nın 86/2, 86/3-e, 62/1, 53/1-3, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (iki kez),
3- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... , ... ve Gülnaz Tekin hakkında;
a- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan; beraat,
b- Kasten öldürme suçundan; beraat,
4- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; beraat,
Temyiz edenler : 1- Cumhuriyet savcısı 2- Sanıklar ... ve ... müdafileri 3- Katılan ... ve şikayetçiler ..., ... ile ... vekili
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... yönünden duruşmalı, diğer sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen hükümler ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararların temyiz edilmediği belirlenerek ve ayrıca;
19.03.2011 tarihli dilekçe ile şikayetçiler ..., ... ve ... vekilinin davaya katılma talebinde bulunduğu halde adı geçen şikayetçiler yönünden katılma hususunda mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de, suçtan zarar gördüğü anlaşılan ve süresinde vekilleri aracılığı ile verdikleri temyiz dilekçesiyle katılma isteğini ortaya koyduklarının anlaşılması karşısında adı geçen şikayetçilerin CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca kasten öldürme suçundan açılan davaya katılmalarına karar verilerek yapılan incelemede;
1- Katılanlar vekilinin ... hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, 6136 sayılı Kanuna aykırılık; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Gülnaz Tekin hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıklara yüklenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, 6136 sayılı Kanuna aykırılık ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarının niteliği itibariyle bu suçlardan doğrudan doğruya zarar görmeyip davaya katılma ve dolayısıyla hükmü temyiz etme hakkı bulunmayan katılanlar ..., ..., ... ile ... adına vekillerinin temyiz isteminin CMUK’mn 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Sanıklar Gülnaz Tekin ve ... hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme suçlarından; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Cumhuriyet savcısının; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Gülnaz Tekin hakkında kasten öldürme suçundan katılanlar vekilinin ve sanık ... hakkında tehdit, kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlere ilişkin sanık müdafiinin temyizlerinin incelemesinde;
Sanık ...’ın kasten yaralama ve tehdit suçlarım örgüt adına işlediğinin tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında anılan suçlardan tayin edilen cezanın 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 4. ve 5/2. maddeleri uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi ile sanığa alt sınırın üzerinde ceza verileceği kabul edildiği halde 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan temel gün adli para cezasının 25 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini anılan suçlar yönünden aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın kasten yaralama ile tehdit suçlarının sübutu kabul edilmiş, cezalarını azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, sanıkların savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."in devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme suçlarını, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın ise silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli kesin ve İnandırıcı delil elde edilemediği belirlenmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan Cumhuriyet savcısı, katılanlar ..., ..., ..., ... vekili ile sanık ... müdafıinin ileri sürdüğü ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyet ve beraate dair hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet; sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
a- Sanık ... müdafıinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü ve yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 302/1. maddesinde düzenlenen devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak suçu herhangi bir kişi tarafından işlenebilir, aynı zamanda failin silahlı terör örgütü mensubu olması zorunlu olmadığından özgü suç niteliğinde değildir.
3713 sayılı Kanunun 2/2. maddesinde “Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır.” ve yine anılan Kanunun 4/1. maddesinde ise “birinci maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda suç işlemek için kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde terör suçu sayılır.” içeriğindeki düzenlemelerde de açıkça ifade edilmiştir.
Diğer taraftan silahlı terör örgütüne üye olmaksızın örgüt adına suç işleyenler veya silahlı terör örgütüne yardım edenler TCK"nın 220/6-7. maddeleri gereğince ayrıca örgüte üye olma suçundan da cezalandırılacaktır.
Somut olayda önceden silahlı bölücü terör Örgütü PKK-Kongra/Gel sempatizanı olup hatta örgüte yardım suçundan yargılanıp Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 20.03.2013 tarih ve 2012/4 Esas, 2013/4302 Karar sayılı bozma ilamı ile sabit kabul edilen eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesi ile bozulmasına karar verilen, örgüt çağrısı ile iki ayrı eyleme katıldığı iddia edilip dava açıldıktan sonra hakkında beraat hükmü kurulan sanığın öğrencisi olduğu, ... Üniversitesinde bölücü terör örgütünün gençlik yapılanması sırasında düzenlenen toplantılara katıldığı, üniversitede oluşan gruplaşmalarda örgüte sempati duyanların yanında yer aldığı, kendilerini ülkücü olarak adlandıran öğrenci grubu ile zaman zaman cebir şiddete ve tehdide yönelik olaylar yaşandığı, hadise günü daha önce hiç bir olayda yer almayan maktülle herhangi bir tartışma yaşanmadan ani bir saldırı ile vücudundaki hayati bölgelerini hedef alarak vurmuş olduğu bıçak darbeleri ile kalp ve karaciğer gibi iç organları yaralayarak ölüme sebebiyet verdikten sonra örgüt mensuplarının kullandığı sloganları atarak uzaklaştığı olayda sanığın PKK-Kongra/ Gel silahlı terör örgütünün amaç ve faaliyeti doğrultusunda bu eylemi gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; TCK"nın 302/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına ve ayrıca silahlı terör örgütünün amacı doğrultusunda kasten öldürme ile 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarını işleyen sanığın anılan suçlar yönünden de cezasında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 4. ve 5/2. maddeleri aracılığıyla artırım yapılmasına karar vermek gerekirken anılan suçlardan açılan dava konusunda delil değerlendirmesi ve hukuki yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Sanık ...’ın 08.06.2007 tarihinde PKK-Kongra/Gel bölücü terör örgütü kırsalında faaliyette bulunmak için 65 ZB 005 ve 04 T 5003 plakalı araçlarla yolculuk halinde iken Van ili Çaldıran ilçesinde yakalanması üzerine örgüte katılma eylemini gerçekleştiremediği, daha sonra öğrencisi olduğu üniversitede örgütün amacı doğrultusunda gençlik yapılandırılmasını oluşturmak için faaliyette bulunduğu, örgütü üniversitede etkin kılmak için baskı, korkutma ve sindirme yöntemini uygulayarak bir kısım öğrencilere karşı tehdit ve yaralama suçlarını işlediği, ev aramasında örgüt propagandasını içeren yasaklanmış yayınlar bulunan sanığın örgüte hiyerarşik bağlılığı, eylemlerindeki çeşitlilik ve devamlılık göz önünde bulundurulduğunda silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile katılanlar ..., ..., ... ve ... vekilinin ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanık ... hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve kasten öldürme suçları yönünden oyçokluğuyla, diğer tüm hükümler yönünden oybirliğiyle 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY:
TCK"nın 302. maddesinde düzenlenen suçun, örgüt adına işlenme zorunluluğu vardır. Dosya kapsamındaki olay anına ilişkin kamera kayıtları, olayın oluş şekli, ... Emniyet Müdürlüğünde TEM Şube Müdürü olarak görev yapan ve olaylara bire bir tanık olan Hacı Çağlar"ın beyanları dikkate alındığında sanığın atılı devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı anlaşıldığından, yerel mahkemenin sanık ... hakkında TCK"nın 302. maddesi uyarınca kurmuş olduğu beraat ve kasten öldürme ile 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri onanmalıdır,
Bu nedenle sayın çoğunluğun hükümlerin bozulmasına ilişkin görüşlerine katılmıyoruz. 30.06.2015.
TEFHİM ŞERHİ:
30.06.2015 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı Fuat Uslu"nun huzurunda, duruşmada sanık ..."un savunmasını yapmış bulunan Av. ..."un yüzüne karşı, 01.07.2015 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.