Esas No: 2015/1404
Karar No: 2015/1868
Karar Tarihi: 17.06.2015
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - görevi yaptırmamak için direnme - 2911 sayılı Kanuna muhalefet - silahlı terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1404 Esas 2015/1868 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suç sürüklenen çocuğun silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından mahkum olduğunu belirtmiştir. Ancak, çocuğun 18 yaşını tamamlamamış olması nedeniyle yapılan yargılamanın 2., 3. ve son duruşmasının kapalı yerine açık yapılması hatalı olduğu için davanın bozulması gerektiği sonucuna varılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, çocuğun eylemlerinin düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olduğu ve bu nedenle suçlar yönünden kovuşturmanın ertelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararında belirtilen kanun maddeleri şöyledir: TCK 314/2, 314/3, 31/2, 62., 50/1-a-3, 52/2, 265/1; 2911 sayılı Kanunun 32/1, 33/1, 33/2; 3713 sayılı Kanunun 7/2; 5395 sayılı Kanunun 35/1; 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2015/1404 E. , 2015/1868 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suça sürüklenen çocuk : ...
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma
Hüküm : 1-TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollamasıyla TCK"nın 314/2, 31/2, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK"nın 31/2, 62, 50/1-a-3, 52/2. Maddeleri uyarınca mahkumiyet 3- 2911 sayılı Kanunun 33/2 maddesi yollamasıyla 32/1, TCK"nın 31/2, 62, 50/1-a-3, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet 4-2911 sayılı Kanunun 33/2 maddesi yollamasıyla TCK"nın 265/1, 31/2, 62, 50/1-a-3, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet 5- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 31/2, 62, 50/1-a, 52/2, 54, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını tamamlamadığı gözetilmeden yargılamanın 2., 3. ve son duruşmasının kapalı yerine açık yapılması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamış, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan hüküm kurulurken uygulanan
kanunun numarası olarak 5237 yerine 5137 yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Suça sürüklenen çocuğun ihtar ve zor kullanmaya rağmen güvenlik görevlilerine taş atan grubun içinde olduğuna dair tanık beyanları karşısında görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği anlaşıldığından tebliğnamenin bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suç tarihinde 12 yaşını bitirip 15 yaşını tamamlamadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğun TCK"nın 31/2 maddesi uyarınca işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği konusunda Adli Tıp Kurumundan veya uzman hekim raporu ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddeleri uyarınca sosyal inceleme raporu alınarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2911 sayılı Kanuna 6008 sayılı Kanunun 3. maddesiyle eklenen 34/A maddesindeki düzenleme nazara alınmadan 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuğun silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
3- 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde ifadesini bulan ve başkaca yazım biçimleri arasından tercih edilen "düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri" ibaresi bu ilkeler ve Kanunun genel gerekçesi çerçevesinde değerlendirilmiş, örgütlenme özgürlüğü bağlamında ele alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma özgürlüğünün kollektif niteliği, ifade özgürlüğü ile yakın ilişkisi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince değerlendiriliş biçimi (29.06.2006 tarihli Öllinger-Avusturya, 26.07.2007 tarihli Barankevich-Rusya kararları gibi) nazara alındığında suça sürüklenen çocuğun 2911 sayılı Kanunun 32/1, 33/1. maddelerine uygun olduğu kabul edilen eylemlerinin "düşünce ve kanaat açıklama yöntemi" olduğu değerlendirildiğinden, suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hükümden önce 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle suça sürüklenen çocuk hakkında anılan suçlar yönünden açılan davalara ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Anayasanın 38 ve 138/1. maddeleri, 6352 sayılı Kanunun amaç, kapsam ve gerekçesi, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı suça sürüklenen çocuğun kasta dayalı kusuru, güttüğü amaç ve
saik ile sübutu kabul edilen silahlı terör örgütünün propagandasına dönüşen yasadışı gösterilere katılarak 2911 sayılı Kanuna aykırılık ve taş atmak suretiyle görevi yaptırmamak için direnmekten ibaret eylemlerinin niteliği de göz önünde bulundurularak; tayin olunan cezadan TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan düzenleme uyarınca hukuka, vicdana uygun olan ve maddede gösterilen indirim oranı ile uyumlu, makul ve makbul bir indirim yapılması gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen ve eylemlerin niteliğinin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek indirim yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan fazla ceza tayin edilmesi,
b- Suça sürüklenen çocuk hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi, infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi ve 5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesi uyarınca ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.