Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/23661 Esas 2022/17795 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi'nin verdiği karar, nitelikli yağma suçundan hükümlü olan sanığın müdafii tarafından yapılan temyiz talebinin esastan reddedilmesine yönelik. Ancak yapılan incelemede, sanığın müdafiinin vekaletnamenin bulunmadığı, istifa dilekçesi sunduğu ve kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün süre ile sorumluluğunun devam ettiği ortaya çıktı. Bu sebeple hüküm BOZULDU ve sanık hakkında açılan kamu davası, zamanaşımı nedeniyle DÜŞTÜ.
Kanun Maddeleri:
- Sanığın eylemi, 765 sayılı TCK'nın 499/1, 522. maddelerinde tanımlanan nitelikli yağma suçuna uymaktadır.
- 5237 sayılı TCK'nın 149/1-c-d, 109/2-3-b, 66/1-d, 67/4. maddeleri de ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanmıştır.
- 5237 sayılı Kanunda 66/1-d ve 67/4. maddeleri ile 765 sayılı Kanunun 102/2, 104/3. maddelerinde öngörülen 22 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresi suç tarihi olan 28.4.2000 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiştir.
- Zamanaşımı bakımından 5237 sayılı Yasa hükümleri ile 765 sayılı Yasa hükümlerinin 15 yıllık olağan dava zamanaşımı süresi öngörmektedir.

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık müdafi sıfatıyla temyiz talebi dilekçesi veren Av. ...'ın sanık adına vekaletnamesinin bulunmadığı, 20.01.2018 havale tarihli istifa dilekçesi sunduğu, kararın kendisine 15.2.2018 tarihinde tebliği üzerine aynı tarihte temyiz dilekçesi verdiği, müdafinin temyiz dilekçesi, istifa dilekçesi ve gerekçeli kararın sanığın duruşmada bildirdiği adrese usulüne uygun olarak 7.5.2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren müdafiinin 15 gün süre ile sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek yapılan incelemede;
Sanığın eyleminin 765 sayılı TCK’nın 499/1, 522. maddelerinde tanımlanan nitelikli yağma; 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 149/1-c-d, 109/2-3-b, 66/1-d, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan yasanın 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Yasa’nın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 5237 sayılı Yasa hükümleri ile 765 sayılı Yasa hükümlerinin 15 yıllık olağan dava zamanaşımı süresi öngördüğü,
5237 sayılı Kanunun 66/1-d ve 67/4. maddeleri ile 765 sayılı Kanunun 102/2, 104/3. maddelerinde öngörülen 22 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 28.4.2000 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi uyarınca 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 20.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.