Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suç : 2911 sayılı Kanuna aykırılık, terör örgütü propagandası yapma, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, mala zarar verme
Hüküm : TCK"nın 174/1-2, 31/3, 52/2-4, 54; 151/1, 152/2-a, 31/3, 50/3-1-a, 52/4; 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 43, 31/3, 50/3-1-a, 52/4; 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 43, 31/3, 50/3-1-a, 52/4 maddelerince mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
Mala zarar verme suçunun 2911 sayılı Kanunun 34/a maddesinde yazılı suçlardan olmadığının anlaşılması karşısında, 12 Eylül 2010 referandumunu boykot amacıyla örgüt güdümündeki internet sitelerinde yapılan eylem çağrıları üzerine mala zarar verme suçunu işlediği kabul edilen sanık hakkında ayrıca silahlı terör örgütü adına suç işleme suçundan zamanaşımı süresi içinde dava açılabileceği mümkün görülmüştür.
1- Tehlikeli maddelerin, izinsiz olarak bulundurulması suçundan kurulan hükme ilişkin olarak:
Suça sürüklenen çocuğun diğer sanıklarla birlikte yanlarında pet şişelerle getirdikleri benzini dökerek araçları yaktıklarının anlaşılması karşısında, TCK"nın 174. maddesinde yazılı suçun unsurlarının ne suretle oluştuğu karar yerinde açıklanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- 2911 sayılı Kanuna aykırılık ve terör örgütü propagandası yapma suçlarından kurulan hükümlere ilişkin incelemede;
Suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçların tarihi ve işlenme yöntemleri ile temel şekli itibari ile gerektirdiği cezaların süresine göre hükümden önce 05.07.2012"de yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici birinci maddesi kapsamında kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi kanuna aykırı,
3- Mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
28.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla TCK’nın 152/2-a maddesinde yapılan lehe değişiklik nedeniyle suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması
4- Hükümden sonra yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5275 sayılı Kanunun 12. maddesindeki görev hususunun da nazara alınmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup suça sürürklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin BOZULMASINA, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.