Yağma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3770 Esas 2015/1517 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3770
Karar No: 2015/1517

Yağma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3770 Esas 2015/1517 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

16. Ceza Dairesi'nin 2015/3770 E. ve 2015/1517 K. sayılı kararına göre, sanık yağma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak kararda yapılan incelemeler sonucunda bir dizi hukuki yanlışlık tespit edilmiştir. Bu yanlışlıklar şu şekildedir:
1. Sanığa yüklenen yağma eylemi için kanun maddesinde öngörülen cezanın alt sınırına göre mahkumiyet hükmü verilmesi gerekirken, savunma hakkı kısıtlanarak müdafii yokluğunda karar verilmiştir.
2. Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki görüşünü açık ve anlaşılır bir biçimde belirtmemiş, sadece önceki mütalaasını tekrarlamıştır. Bu nedenle usul yönünden yanlış bir uygulama yapılmıştır.
3. Yağma suçu, silahla, geceleyin, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla, konutta ve birden fazla kişiyle birlikte işlenmiştir. Bu nedenle 5237 sayılı TCK'nın 149/1-c-g-a-d bentlerinin uygulanması gerekmektedir. Ayrıca, 61. madde uyarınca alt sınırın hesaba katılmaması hatalı bir uygulamadır.
4. Sanık, suç arkadaşları ile verilen karar doğrultusunda gözcü olarak suça katılmıştır. Bu durumda 5237 sayılı TCK'nın 37/1. maddesi yerine 39. maddesinin tatbiki gerekmektedir.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 149/1-c-g-a-d, 35, 39, 62, 53. maddeleri
- CMK'nın 188/1. maddesi
- CMK'nın 216. maddesi
- CMUK'nın 326/son maddesi.
16. Ceza Dairesi         2015/3770 E.  ,  2015/1517 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Yağma
    Hüküm : TCK"nın 149/1-c-g, 35, 39, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanığa yüklenen yağma eylemi için kanun maddesinde öngörülen cezanın alt sınırına göre, hükmün açıklandığı 15.12.2009 günlü oturumda, 5271 sayılı CMK"nın 188/1. maddesi gereğince zorunlu olarak müdafii bulundurulması gerektiğinin gözetilmeyerek müdafii yokluğunda karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    2- İddia makamını temsil eden Cumhuriyet savcısı, karar verilmeden önce, toplanan kanıtlara göre esasa ilişkin görüşünü açık ve anlaşılır bir biçimde ve eğer görüşü mahkumiyete ilişkin ise mevzuatta yer alan kanun ve maddelerini de göstermek suretiyle açıklamak zorunda olduğundan ve dosyada birden fazla mütalaada bulunduğu da gözetildiğinde, “ önceki mütalaamızı tekrar ederiz, sanığın yağmaya teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verilsin” şeklindeki sözlerin esas hakkında mütalaa olarak geçerli ve yeterli kabul edilmesi olanağı bulunmadığından, Cumhuriyet savcısının usulüne uygun şekilde esas hakkındaki görüşü alınmadan veya önceki mütalaa mahkemece okunup zapta geçirilmeden hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 216. maddesine aykırı davranılması,
    3- Yağma eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 149/1-a-c-d-g madde, fıkra ve bentlerine aykırı şekilde silahla, geceleyin, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla, konutta ve birden fazla kişiyle birlikte işlendiği gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nın 149/1-c-g. bendlerinin yanısıra aynı fıkranın (a) ve (d) bentlerinin de uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi ve temel ceza belirlenirken aynı kanunun 61. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak uygulama yapılmaması,
    4- Suç arkadaşları ile birlikte önceden verdikleri karar doğrultusunda, yaptıkları işbölümü gereği gözcü olarak suça doğrudan katılan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 37/1. maddesi yerine 39. maddesinin tatbiki suretiyle eksik ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından kazanılmış hakkın korunmasına, 22.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara