Esas No: 2015/848
Karar No: 2015/1230
Karar Tarihi: 07.05.2015
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - 2911 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/848 Esas 2015/1230 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan temyiz incelemesi yapılmıştır ve bu incelemede yapılan yargılama sonucunda sanığın suçunun sabit olduğu ve cezanın uygun olarak verildiği tespit edilmiştir. Ancak, diğer suçlardan kurulan hükümlerden dolayı TCK'nın 50/6 maddesinin uygulanması yapılmamıştır ve bu nedenle hükümler bozulmuştur. TCK'nın 314/3, 220/6. maddeleri, 2911 sayılı Kanunun 32/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6. maddeleri, 33/1, 265/1-3, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6, 63. maddeleri, 5739 sayılı Kanun ve 6459 sayılı Kanun gibi kanun maddeleri kararda geçmektedir.
16. Ceza Dairesi 2015/848 E. , 2015/1230 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık,
görevi yaptırmamak için direnme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma
Hüküm : 1- TCK"nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK"nın 220/6, 62, 53, 58/9
2- 2911 sayılı Kanunun 32/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6. maddeleri
3- 2911 sayılı Kanunun 33/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6. maddeleri
4- TCK"nın 265/1-3, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6. maddeleri
5- 3713 sayılı Kanunun 7/2-a, TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6, 63. maddeleri
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanunun 32/1, 33/1, görevi yaptırmamak için direnme ile yüzün kapatılması suretiyle işlenen terör örgütünün propagandasını yapma suçlarının, 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadıkları belirlenerek yapılan incelemede;
Örgüt adına suç işleme suçundan öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince arttırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- 2911 sayılı Kanuna aykırılık, görevi yaptırmamak için direnme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "seçenek yaptırımın" ibaresinin "seçenek tedbirin" olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi “seçenek yaptırım”, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise “seçenek tedbir” niteliğinde olduğu; TCK"nın 50/6. maddesinin, hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarını düzenlediği gözetilmeden, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasına ilişkin olarak TCK"nın 50/6 maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı olup; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin bentlerin hükümden çıkarılması ile sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.