Esas No: 2015/1257
Karar No: 2015/1185
Karar Tarihi: 08.05.2015
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1257 Esas 2015/1185 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kanun yararına bozmaya konu olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin
16.10.2014 tarihli ve 2014/1269 değişik iş sayılı kararında hükümlü... hakkında bir değerlendirme yapılmadığı ve hüküm verilmediği belirlenerek yapılan incelemede,
Hükümlü veya tutukluların ayaklanması suçundan hükümlüler... mahkumiyetlerine dair ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.12 2011 tarihli ve 2006/40 esas, 2011/729 sayılı kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 24.12.2013 tarihli ve 2013/7012 esas, 2013/16579 sayılı ilamı ile onanmasını müteakip, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 65. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 152/1-a, 152/2-son maddeleri uyarınca cezadan indirim yapılması suretiyle lehe hükmün uygulanması taleplerinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 15.09.2014 tarihli ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2014 tarihli ve 2014/1269 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Hükümlüler hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde 765 sayılı TCK"nın 304/3 maddesine göre alt sınırdan ceza tayin edildiği, teşdit uygulanmadığı, karşılaştırma yapılırken kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan bahsedilmediği, sadece ayaklanma suçundan 5237 sayılı TCK"nın 296/1. maddesi, mala zarar verme suçundan aynı Kanunun 152/1-a-son, 152/2-a-son maddeleri ile karşılaştırma yapılmak suretiyle 765 sayılı TCK’nın lehe olduğunu belirterek hüküm kurulduğu, aleyhe temyiz bulunmadığından kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulmaması, alt sınırdan ceza tayin edilmesi sanıklar lehine kazanılmış hak olduğu gerekçesiyle sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 296/1 maddesi uyarınca alt sınır olan 6 ay hapis cezasına, aynı Yasanın 152/1-a-son, 152/2-a-son maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerektiğinden sanıklar lehine olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa göre hüküm kurulması gerekirken itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığının 29.12.2014 tarih ve 2014/23436/77751 sayılı istemlerine dayanılarak
anılan kararın 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.03.2015 gün ve 2015/71578 sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
a) ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.12.2011 tarihli ve 2006/40 esas, 2011/729 sayılı kararıyla 765 sayılı TCK"nın 304. maddesinde düzenlenmiş olan "hükümlü veya tutukluların ayaklanması" suçu ile 5237 sayılı TCK’nın 296/1 maddesinde düzenlenen "hükümlü veya tutukluların ayaklanması" ve aynı Yasanın 152/1-a, 152/2-a-son maddesinde düzenlenen "kamu malına zarar verme" suçlarının somut olarak karşılaştırması yapılarak hükümlüler... hakkında hükümler lehine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunun 64. maddesi delaletiyle 304/3 ve 304/4 maddeleri gereğince 6 yıl 8 ay hapis cezası, hükümlü... hakkında ise hükümlü lehine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunun 304/son delaletiyle 304/3-4 ve 81/1-3. maddeleri gereğince 11 yıl 6 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
b) Yargıtay 9. Ceza Dairesince, "iddianamedeki anlatım, kabul ve mahkemenin lehe olan kanunun belirlenmesine yönelik yaptığı karşılaştırmada yakarak mala zarar verme suçuna ilişkin teşdiden öngördüğü ceza da nazara alındığında; sanıklar tarafından gerçekleştirilen ayaklanmada yakarak mala zarar verme ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının da sübut bulduğu, buna göre de; 765 sayılı TCK"nın 304/son maddesi delaletiyle 304/3-4. maddelerinin uygulanması ile hükmolunan sonuç cezanın, 5237 sayılı TCK"nın 296/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 152/1-a, 152/2-a, 109/2-3-a-b maddelerinin uygulanması suretiyle hükmolunacak sonuç cezaya göre her durumda daha lehe olacağı" görüşüyle 24.12.2013 tarihli ve 2013/7012 esas, 2013/16579 sayılı ilamıyla hükümlerin onanmasına karar verildiği,
c) 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 65. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 152. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "altı" ibaresi "dört"", ikinci fıkrasında yer alan “iki” ibaresi “bir” şeklinde değiştirildiği,
d) Hükümlüler ve müdafiilerinin, 5237 sayılı Kanunun 152. maddesindeki değişikliğin hapis cezasında indirim öngördüğü ve lehe olduğu gerekçesiyle uyarlama talebinde bulundukları,
e) ... 2. Asliye Ceza Mahkemenin 15.09.2014 tarihli ek kararla 765 sayılı TCK"nın 304. maddesinde düzenlenmiş olan "hükümlü veya tutukluların ayaklanması" suçu ile 5237 sayılı TCK’nın 296/1 maddesinde düzenlenen "hükümlü veya tutukluların ayaklanması", aynı Yasanın 109/2-3-a maddesinde düzenlenen "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve 152/1-a, 152/2-a-son maddesinde düzenlenen "kamu malına zarar verme" suçlarından alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenen somut cezaların karşılaştırması yapılarak sonuç itibariyle hükümlüler aleyhine olduğu sebebiyle uyarlama taleplerinin reddedildiği,
f) ... Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2014 tarihli ve 2014/1269 değişik iş sayılı kararı ile ... 2. Asliye Ceza Mahkemenin 15.09.2014 tarihli ek kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazların reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Temel ceza miktarının yasada öngörülen sınırlar içinde saptanması işlemi yapılırken takdirin hatalı kullanılmış olmasının, yasa yararına bozma istemine konu edilip edilemeyeceği ve temyiz incelenmesinden geçerek kesinleşen hükümlerde sübutu kabul edilen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun lehe yasa değerlendirilmesi kapsamına alıp alınmayacağına ilişkindir.
III) Hukuksal değerlendirme:
CMK"nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlere karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yoludur.
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 tarih ve 19/31 sayılı kararında belirtildiği gibi kanun yararına bozma yöntem ile yasaların herkese eşit biçimde uygulanması, karar veya hükümlerdeki maddi ve usul hukukuna aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini, ülke genelinde uygulama birliğine ulaşılmasını sağlama amaçlanmıştır. Kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu ve olağanüstü bir denetim yolu olması nedeniyle kanun yararına bozma yolu dar kapsamlıdır; her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir. Yargıtayın incelenmesinden geçerek kesinleşen hükümlere karşı bu yola başvurulamaz; ancak yargılanmanın yenilenmesi veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca İtiraz yoluna başvurulabilir.
İnceleme konusunu ek kararda, hükümlüler hakkında lehe olan yasayı belirlerken, 5237 sayılı TCK uyarınca kurulan hükümlerde alt sınırdan uzaklaşıp, 765 sayılı TCK uyarınca kurduğu hükümlerde ise alt sınırdan ceza tayin ederek sonuç cezaların karşılaştırması sonucuda 765 Sayılı TCK"nın lehe görüp bu Kanun uyarınca uygulama yapılmıştır. 5237 sayılı TCK"nın ilgili hükümlerinin uygulanması sırasında temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak tayin edilmesi mahkemenin takdirine tabi olup, bu husus kanun yararına bozmanın konusunu oluşturmayacağı, ayrıca Yargıtay 9. Ceza Dairesinin onama ilamıda sübutu kabul edilen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma sucunun da lehe yasa değerlendirmesi kapsamına alınmasının kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz yasa yoluna başvurulabileceği anlaşılmakla,
... Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2014 tarih ve 2014/1269 Değişik iş sayılı kararının mahkemenin takdirine dayalı olup kanun yararına bozmaya gidilemeyeceğinden talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
V) Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2014 tarih ve 2014/1269 Değişik iş sayılı kararına yönelen "Kanun Yararına Bozma" isteminin (REDDİNE), dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE), 08.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.