Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/446 Esas 2021/5007 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/446
Karar No: 2021/5007
Karar Tarihi: 21.06.2021

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/446 Esas 2021/5007 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı bir kişi, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinde bulundu. İstanbul 8. Çocuk Mahkemesindeki davada davacı, hırsızlık suçundan 40 gün gözaltında ve tutuklu kaldıktan sonra beraat etmiştir. Davacının 3.330 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminat talebi kısmen kabul edilerek davacıya 1.430,13 TL maddi ve 1.500 TL manevi tazminat verilmiştir. Ancak verilen manevi tazminatın eksik olduğu gerekçesiyle karar temyiz edilmiştir. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutuklama nedeni vb. hususlar dikkate alınarak makul bir şekilde belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Hükümde ise davacıya 1.084,13 TL maddi tazminat verilmesi kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise CMK'nın 142, 141 vd., 321 ve 322 maddelerinden oluşmaktadır.
12. Ceza Dairesi         2020/446 E.  ,  2021/5007 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.430,13 TL maddi, 1.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 8. Çocuk Mahkemesinin 2014/120 Esas – 2014/69 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının hırsızlık suçundan 21.08.2014 – 30.09.2014 tarihleri arasında 40 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 07.01.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Davacının 3.330 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 1.430,13 TL maddi, 1.500 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
    Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış, UYAP ortamından yapılan kontrolde davacının gözaltı ve tutukluluk süresinin başka bir mahkumiyetinden mahsup edildiğine dair karara rastlanılmadığından tebliğnamedeki 2. numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, usul ve yasaya aykırı karar verildiğine, davacı vekilinin vekaletnamesinde özel yetki bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Dairemizin yerleşik uygulamaları kapsamında, davacının tutuklu kaldığı dönem için maddi zararları hesaplanırken cezaevi harcamalarının CMK"nın 141 vd. maddeleri kapsamında maddi zarar hesabına dahil edilemeyeceğinin gözetilmeyerek 346 TL cezaevi harcamasının maddi tazminata dahil edilmesi,
    2- Davacı tarafça dava dilekçesinde hükmedilecek tazminat miktarlarına yasal faiz talep edilmediği halde hükmedilen tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, davacı lehine hükmedilen maddi tazminat miktarının 1.084,13 TL’ ye indirilmesi ve hüküm fıkrasının (1 ve 2) numaralı bendinde yer alan “tutuklandığı 22/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” ibarelerinin hükümden çıkarılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara