5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/27170 Esas 2021/3690 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/27170
Karar No: 2021/3690
Karar Tarihi: 25.03.2021

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/27170 Esas 2021/3690 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2019/27170 E.  ,  2021/3690 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2-Hükmün gerekçe bölümünde suç tarihinde yürülükte bulunan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun ile; suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun hükümleri, lehe kanunun belirlenmesi amacıyla tartışıldıktan sonra, her iki Kanuna göre de sonuç cezanın 2 yıl 6 ay hapis ve 150 gün adli para cezası bulunmasına rağmen , sanıkların eyleminin, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/18. Maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, olay tarihinde yürürlükte olmayan ve lehe hüküm içermeyen 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca hüküm kurulması,
    3-Gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin sevk maddesi olarak TCK"nun 52/2. Maddesinin ve adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin olarak 52/4. Maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    4-Tekerrüre esas başkaca sabıkası bulunmayan sanık ... hakkında suç tarihinden sonra kesinleşen mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması suretiyle mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
    5- TCK’nin 53/3. maddesi uyarınca, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
    6-Sanıklar hakkında UYAP ortamında yapılan araştırmada 14.01.2014 tarihinde işledikleri aynı suç nedeniyle açılan Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/33 Esas sayılı dosyası ile "mahkumiyet" hükmü verildiğinin tespit edilmesi karşısında;
    Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle bu dosyalar arasında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre yargılama süreçlerinin akıbeti ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu,
    7-Dava konusu kaçak eşyanın miktarı itibarıyla nakil aracı ile taşınmasının zorunlu olması, yine araç ve eşyanın değeri itibarıyla aracın müsaderesinin 5237 sayılı TCK’nun 54/3. maddesi gereğince işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı gibi hakkaniyete de aykırılık oluşturmayacağı gözetilerek, nakil aracının müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara