İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2267 Esas 2015/982 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2267
Karar No: 2015/982
Karar Tarihi: 30.04.2015

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2267 Esas 2015/982 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanıkların iftira suçu nedeniyle TCK'nın 267/1, 62, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmiştir. Kararda, yazım hatası nedeniyle avukatın isminin gerekçeli karar başlığına yazılmamış olması kabul edilmiştir. İftira suçunun oluşabilmesi için, bir kişiye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu suçun kanıtlanamamasının suçun işlenmediği anlamına gelmeyeceği belirtilerek, sanıkların mahkumiyet kararı verilmesi eleştirilmiştir. Kararda ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinin incelenmesi gerektiği ve denetim süresinin belirlenmesinde TCK'nın 51/3 maddesine uyulması gerektiği ifade edilmiştir. TCK'nın 267/1, 62, 51 maddeleri şu şekildedir:
- TCK'nın 267/1 maddesi: Bir kimsenin suç isnadında bulunmak suretiyle iftirada bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- TCK'nın 62 maddesi: Ceza miktarında indirim yapma sebebi olan şartlar düşünülerek, cezanın 1/6'sı kadar indirim yapılabilir.
- TCK'nın 51 maddesi: Danışmanlık etkinliklerinin takibi için bir denetim süresi belirlenir. Bu süre, mahkemece belirlenir ve bir yıldan az olamaz.
16. Ceza Dairesi         2015/2267 E.  ,  2015/982 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İftira
    Hüküm : Tüm sanıklar hakkında; TCK"nın 267/1, 62, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ..."in vekaletnameli müdafiisi olduğu anlaşılan Av. ..."in isminin gerekçeli karar başlığına yazılmamış olması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanıkların maddi vakalara dayanarak katılan ile ilgili yaptıkları müracatlarının tanık anlatımları da gözetildiğinde Anayasa"nın 74. maddesi ile garanti altına alınan "anayasal dilekçe-şikayet hakkı"nın kullanımı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, iddialarını ispat edememelerinin iftira suçunun kanıtı sayılamayacağı gözetilmeden yüklenen suçtan sanıkların beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1- Sanıkların vekaletnameli müdafiinin hüküm duruşmasında ... haricindeki sanıklar ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinde
    bulunması, sanıkların ise vekaletnameli müdafii atanmadan önce vermiş oldukları savunmalarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemediklerine ilişkin beyanda bulunmaları karşısında; dosyada mevcut adli sicil kayıtları da nazara alındığında... harici sanıkların yeniden dinlenerek müdafilerinin bu husustaki taleplerine muvafakat edip etmedikleri sorularak neticesine göre haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına karar verilmesi gerektiği düşünülmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- 1 yıl 15 gün hapis cezası ertelenen sanık Sanık ... hakkındaki 5237 sayılı TCK"nın 51/3. maddesi gereğince denetim süresinin bu süreden az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl olarak belirlenmesi,
    3-... haricindeki sanıklar için TCK"nın 267/1.maddesine göre 1 yıl olarak belirlenen temel cezadan TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 10 ay hapis cezası tayin edilmesine karşılık, cezanın ertelenmesi sırasında verilen ceza miktarının infazda tereddüt oluşturacak şekilde 1 yıl 15 gün olarak tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara