Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - dolandırıcılık - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/7120 Esas 2016/6290 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7120
Karar No: 2016/6290
Karar Tarihi: 20.10.2016

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - dolandırıcılık - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/7120 Esas 2016/6290 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanmaktan mahkum edildi. Temyiz itirazları incelenirken, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesi ile ilgili iptal kararının uygulanması gerektiği belirtildi. Ayrıca, sanığın durumu yeniden değerlendirilmeliydi çünkü TCK'nın 257/1-2. maddesi değiştirildiğinden dolayı hükümlerde indirim yapılması gerekiyordu. Kararın sonunda, sanıkların temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hüküm isteme aykırı olarak bozuldu. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır:
- TCK'nın 53. maddesi
- TCK'nın 204/2 ve 43/1. maddeleri
- 6086 sayılı Yasa'nın 1. maddesi
- TCK'nın 257/1-2. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nun 322. ve 321. maddeleri.
21. Ceza Dairesi         2015/7120 E.  ,  2016/6290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Müdafinin, sanık ... hakkında "dolandırıcılık" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak:
    T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
    Bozmayı gerektirmiş ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm fıkrasındaki TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile yerine "TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2-Müdafinin, sanık ... hakkında katılanlar ... ve ..."e karşı gerçekleştirilen "resmi belgede sahtecilik"; müdafinin sanık ... hakkında "görevi ihmal" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ... ve ... müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    a)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olması, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek, açıklanan ilkeler doğrultusunda tapu memuru olan sanık ..."nun katılan ..."e ait Çorlu Şeyhsinan mahallesi Kocabağlar mevkii 2359 Ada 8 parselde kayıtlı taşınmazı, daha önce mağdurun bu taşınmazı satın alması sırasında düzenlenmiş bulunan 10882 yevmiye numaralı senetteki fotoğrafı sökerek bu fotoğrafı suça konu 1879 yevmiye numaralı senede yapıştırılıp mağdur yerine sahte imza atıp ..."a satarak bu şahıs adına tapu senedi çıkartması, bu işlemin yanı sıra, aynı taşınmaza ilişkin, tarafların katılan ... ve temyiz dışı sanık ... olarak gösterildiği, yevmiye numarasız ve tarihi olmayan, resmi mühürlü, üzerinde ...’ın ismi ve isminin yanında ...’e ait vergi numarası ile sanık ...’e ait fotoğraf bulunan bir başka resmi senedi de sahte olarak tanzim etmekten ibaret eylemlerinin, bütün halinde 5237 sayılı TCK"nun 204/2, 43/1. maddeleri kapsamında zincirleme şekilde tek bir resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, eylemlerin iki ayrı resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde sanık ... hakkında iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
    b)Hükümden önce 19.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasanın 1. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nun 257/1-2. maddesinde yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında, TCK"nun 7/2. maddesindeki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, sanık ..."ın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
    c)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara