16. Ceza Dairesi 2015/544 E. , 2015/780 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hüküm : 1- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan; TCK"nın 265/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Hakaret suçundan; TCK"nın 125/3-a, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan; TCK"nın 267/1,53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;
Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarının birden fazla kolluk görevlisine karşı hukuksal anlamda tek bir fiil ile gerçekleştirilmesi nedeniyle aynı nev"iden fikri içtimanın koşulları gerçekleşmiş olmasına karşın, sanık hakkında anılan suçlardan tayin olunan cezaların TCK"nın 43/2. maddesi ile arttırılması gerektiği, ayrıca sanığın hakaret suçunu aleni ortam sayılan sağlık ocağının çıkışında işlemesi karşısında cezasının TCK"nın 125/4. maddesi uyarınca arttırılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz istemi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA
2- Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02.12.2014 tarih ve 2013/9-618 esas 2014/532 sayılı kararında da açıklandığı üzere;
a- Gerekçeli karar başlığında suçun adının ""başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" yerine ""iftira"" olarak gösterilmesi,
b- Asker kaçağı olan, aynı zamanda tehdit ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçlarından aranan sanığın, durumundan şüphelenen görevli polis memurları tarafından kimliğini ibraz etmesi istendiğinde, üzerinde kimliğinin bulunmadığını söyleyip kendisini ... olarak tanıttığı, yakalama tutanağının sanığın gerçek ismine göre düzenlendiği, dosya içerisinde sanığın gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği isim esas alınarak düzenlenmiş herhangi bir belge bulunmadığı anlaşılan olayda; sanığın, başkasına ait kimliği, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla değil, asker kaçağı olması ve adına çıkarılan yakalama kararının infazını engellemek amacıyla kullanması, kimliği kullanılan kişi hakkında da bir soruşturma ve kovuşturma yapılmamış olması hususları gözönüne alındığında, iftiranın özel bir şekli olan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun, kamu görevlisi tarafından sanığın gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği isme göre düzenlenmiş herhangi bir belgenin bulunmadığı gözetildiğinde ise resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarının oluşmayacağı, görevle bağlantılı olarak sorulması üzerine kamu görevlisine, kimliği ile ilgili gerçeğe aykırı beyanda bulunma şeklindeki eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenen “Kimliği bildirmeme” kabahatini oluşturacağının gözetilmemesi,
c- Kabule göre de;
Sanık hakkında iftira suçundan TCK"nın 267/1. maddesi gereğince uygulama yapılırken hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan TCK"nın 268/1. maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ile halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.