İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/900 Esas 2015/659 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/900
Karar No: 2015/659
Karar Tarihi: 08.04.2015

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/900 Esas 2015/659 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kredi aldığı bankanın hesabına yatan doğrudan gelir desteği paralarının borcuna mahsup edilmesi işlemleri sırasında banka görevlileri tarafından sahte olarak düzenlendiğini belirterek suç duyurusunda bulunmuş. Ancak daha sonra başka dekontları gerekçe göstererek şikayetçi olması nedeniyle hakkında iftira suçundan davalar açılmış. Mahkeme, önceki davayla hukuki kesinti meydana geldiği ve sonrasında bağımsız bir suç oluştuğu gözetilmeden yanlış değerlendirmeyle davaların birleştirilerek zincirleme suç uygulanmak suretiyle hüküm kurulduğuna karar vermiştir. Ayrıca aynı nev'i fiili iki kez artırarak fazla ceza tayin edildiği ve hapis cezası ertelendiği halde sanık hakkında hak yoksunluklarına karar verildiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK 267/1, 43/1-2, 62/1, 51.
16. Ceza Dairesi         2015/900 E.  ,  2015/659 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İftira
    Hüküm : TCK"nın 267/1, 43/1-2, 62/1, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanık ...’in kredi aldığı bankanın, kendisinin hesabına yatan doğrudan gelir desteği paralarının borcuna mahsup edilmesi işlemleri sırasında hesabından para çekilerek borçlu olduğu hesaba para aktarılması işlemlerinde kullanılan dekontlardaki imzaların banka görevlileri tarafından sahte olarak düzenlendiğini belirterek 29.09.2009 tarihinde suç duyurusunda bulunması nedeniyle hakkında iftira suçundan 08.02.2010 tarihli iddianame ile dava açılmasına rağmen, 08.02.2011 tarihinde sanığın başka dekontları gerekçe göstererek şikayetçi olması nedeniyle hakkında 24.01.2012 tarihli iddianame ile dava açılması karşısında; önceki iddianame ile hukuki kesinti meydana geldiği, 08.02.2010 tarihli iddianame tarihinden sonraki eylemlerin bağımsız bir suç oluşturacağı ve sanığın gerçek içtima kuralı doğrultusunda cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile davaların birleştirilerek zincirleme suç uygulanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    Aynı şikayet dilekçesi ile katılanlar ... ve ..."e hukuki anlamda tek bir fiil ile iftira ettiği kabul edilen sanık hakkında aynı nev"iden fikri içtima kuralları gereği bir cezaya hükmedilip TCK"nın 43. maddesinin 2. fıkrası göndermesi ile 1. fıkra hükmü uyarınca bir kez arttırılması gerektiği gözetilmeden iki kez artırım yapılarak fazla ceza tayini,
    3- TCK"nın 62. maddesinin uygulanması sırasında sonuç cezanın 1 yıl 3 ay 18 gün hapis cezası yerine 15 ay 18 gün hapis cezası olarak tayin edilmesi,
    4- Hapis cezası ertelendiği halde hüküm fıkrasının 5. bendinde sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilip, 12. bendinde ise sanık hakkında TCK"nın 53/3. maddesi gereğince TCK nın 53/1. maddesinin a,b ve d fıkralarında yazılı haklardan yoksun bırakılmasına karar vermek suretiyle infazda karışıklığa neden olunması;
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara