Mühür bozma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/6703 Esas 2016/6266 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6703
Karar No: 2016/6266
Karar Tarihi: 19.10.2016

Mühür bozma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/6703 Esas 2016/6266 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2016/6703 E.  ,  2016/6266 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mühür bozma
    HÜKÜM : Temyizin reddi

    Sanığa isnat olunan "Mühür bozma" suçunun suç tarihinin... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2013/27572 esas sayılı iddianamesi ve... 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/289 Esas, 2014/264 Karar sayılı ilamında yanlış olarak 05/02/2013 olarak yazıldığı anlaşılmış ve bu dosyanın soruşturma dosyasının dayanağını oluşturan 15/05/2013 tarihli "2. kez mühür fekki" yazılı tutanağına ilişkin olduğu görülmüş bu nedenle; ... 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/289 Esas sayılı bu dosyasında sanığa isnat olunan mühür bozma suçunun suç tarihinin 15/05/2013 tarihi olduğu tespit edilmiştir. ... 5.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/219 Esas, 2014/196 Karar sayılı dosyasında da sanığa isnat olunan mühür bozma suçunun suç tarihinin gerekçeli karar başlığında sehven 21/03/2013 olarak yazılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle; her iki dosyanın suç tarihlerinin ilk iddianame tarihi olan 21/05/2013 tarihinden önce olduğu, bu iki dosyada da sanığa isnat olunan eylemlerin aynı işyerinde 11/03/2013 ve 15/05/2013 tarihlerinde mühür bozma suçlarının teselsülen işlendiği ve ... 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/289 Esas sayılı dosyasının aynı mahkemenin 2013/219 Esas sayılı dosyasındaki mühür bozma suçu kapsamında kaldığı anlaşılmakla ilk iddianameye kadar olan eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş bir mühür bozma suçunu oluşturduğu ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği ancak, mühür bozma suçundan sanık hakkında ... 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/219 esas sayılı dosyası ile kesinleşen hüküm bulunduğu dikkate alınarak, sonradan sübutu kabul edilen eylem nedeniyle zincirleme suça ilişkin hükümler de uygulanarak tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerekebileceği de anlaşıldığından, kesinleşen dava dosyası celb edilip incelenerek varsa diğer yargılaması devam eden dava dosyalarının mümkünse bu dava ile birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içine konulması ile birlikte tüm delillerin değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki istem gibi BOZULMASINA, 19.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara