Esas No: 2015/1067
Karar No: 2015/390
Karar Tarihi: 30.03.2015
Silahlı terör örgütüne üye olma - tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1067 Esas 2015/390 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması, görevi yaptırmamak için direnme
Hüküm : 1- TCK"nın 174/1-2, 62, 52/2-4, 53, 58, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- TCK"nın 314/2, 62, 53, 58, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- TCK"nın 265/1-3, 62, 53, 58, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet (iki kez)
4- TCK"nın 265/1-3, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet (dört kez)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A- Silahlı terör örgütüne üye olma, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması, 18.11.2011 ve 30.12.2011 tarihli görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Gerekçeli karar başlığında silahlı terör örgütüne üye olma suçunun 23.04.2013 olan suç tarihinin gösterilmemesi mahallinde giderilebilir eksiklik, hükümde de 18.11.2011 ve 30.12.2011 tarihinde işlenen görevi yaptırmamak için direnme suçlarının suç tarihlerinin "19.10.2011" ve "28.12.2011" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata kabul edilmiş, sanığın direnme suçlarını TCK"nın 6/1-f maddesi kapsamında silahtan sayılan taşla işlediğinin anlaşılmasına ve bu husus mahkemece de kabul edilmesine rağmen, tayin olunan cezanın TCK"nın 265/4. maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, ayrıca sanığın 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyecek olan 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesine uygun "terör örgütünün propagandasına dönüştürülen gösteri yürüyüşünde kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması” şeklindeki 30.12.2011 ve 15.02.2013 tarihli eylemlerinden ve 10.02.2011 tarihli görevi yaptırmamak için direnme eyleminden dolayı hakkında her zaman dava açılması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrası hükmü uyarınca kendi altsoyu üzerindekiler bakımından koşullu salıverme tarihine, diğerleri yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
2- Suçta kullanılmadığı anlaşılan ve bizatihi suç teşkil etmeyen Adlî emanetin 2013/363 ve 2014/124 sırasında kayıtlı eşyaların sahibine iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasından TCK"nın 53/1-c maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlar çıkarılarak yerine "TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrası gereğince kendi altsoyu üzerindekiler bakımından koşullu salıverme tarihine, diğerleri yönünden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar sürdürülmesine" ibaresinin eklenmesi, ayrıca TCK"nın 54. maddesinin uygulanmasına dair bölümler de hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine "Van Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Bürosunun 2013/363 ve 2014/124 sırasında kayıtlı eşyaların sanığa iadesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- 13.09.2009, 03.06.2010, 08.08.2010 ve 14.02.2011 tarihli görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
1- 08.08.2010 tarihli görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik olarak;
a- Sanığın 08.08.2010 tarihli kanuna aykırı gösteri yürüyüşüne katıldığı ve slogan attığı anlaşılmakla birlikte, kamu görevlilerine karşı görevlerini yapmalarını engellemek amacıyla taş atmak suretiyle direnme suçunu işlediğine dair, müdafii hazır bulunmaksızın alınan ve kovuşturma aşamasından rücu edilen kolluk ifadesinden başkaca cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
b- Kabul ve uygulamaya göre de;
aa- Sanığın direnme suçunu TCK"nın 6/1-f maddesi kapsamında silahtan sayılan taşla işlediğinin kabul edilmesine rağmen, tayin olunan cezanın TCK"nın 265/4. maddesi uyarınca da artırılması gerektiğinin nazara alınmaması,
bb- Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında tayin olunan cezadan TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeyerek fazla cezaya hükmolunması,
2- 13.09.2009, 03.06.2010 ve 14.02.2011 tarihli görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik olarak;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a- Sanığın direnme suçlarını TCK"nın 6/1-f maddesi kapsamında silahtan sayılan taşla işlediğinin anlaşılmasına ve bu husus mahkemece de kabul edilmesine rağmen, tayin olunan cezanın TCK"nın 265/4. maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin nazara alınmaması,
b- Suç tarihlerinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında tayin olunan cezadan TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeyerek fazla cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca hükmedilen cezaların tür ve miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.