İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/161 Esas 2015/23 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/161
Karar No: 2015/23

İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/161 Esas 2015/23 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, suç konusu esrarı kullanmak amacıyla cezaevindeki kendisine ait dolapta bulunduran sanığın, \"kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma \" ve \"infaz kurumuna uyuşturucu madde sokma\" suçlarından kamu davası açıldığını ve tek olan fiiliyle belirtilen suçları işlediğini belirterek, infaz kurumuna uyuşturucu madde sokma suçundan hüküm kurulması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, suçun konusunu oluşturan esyanın bulundurulmasının ayrı bir suç teşkil etmesi nedeniyle, hüküm olunan temel cezadan artırım yapılmaması, cezada etkin pişmanlık koşulları bulunmamasına rağmen TCK 297/4. maddesi uyarınca indirim yapılması, sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği hükmolunan hükümde yoksunluğun altsoyu haricindekiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi, suç konusu uyuşturucu maddelerin TCK 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 297/1-1-2. cümle, 297/4, 62, 53, 54/1. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2015/161 E.  ,  2015/23 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma
    Hüküm : TCK"nın 297/1-1-2. cümle, 297/4, 62, 53, 54/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası, hak yoksunluğu, müsadere

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1)Sanığın cezaevindeki kendisine ait dolapta suç konusu esrarı kullanmak amacıyla bulundurduğu, sanık hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma " ve "infaz kurumuna uyuşturucu madde sokma" suçlarından kamu davası açıldığı, sanığın tek olan fiilinin belirtilen suçları oluşturduğu; TCK"nın 297. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde infaz kurumuna yasak eşya sokma suçunu oluşturan eşyanın temin edilmesi veya bulundurulmasının ayrı bir suç oluşturması halinde, fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek cezanın yarı oranında artırılacağının öngörüldüğü gözetilerek; sanık hakkında tefrik edilen dosyanın akıbeti araştırılıp, derdest ise asıl dosya ile birleştirilmesi, karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, sözü edilen dosyanın Yargıtay denetimine esas olacak şekilde dosyamız arasına alındıktan sonra, daha ağır sonuç doğuran ve TCK"nın 297. maddesinin 1. fıkrasında tanımlanan "infaz kurumuna uyuşturucu madde sokma" suçundan hüküm kurulması gerekirken, tek olan eylem ikiye bölünerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

    2) Kabul ve uygulamaya göre:
    a- Suçun konusunu oluşturan eşyanın bulundurulmasının ayrı bir suç teşkil etmesi nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan temel cezadan, TCK"nın 297/1-2. cümlesi uyarınca, artırım yapılması yoluna gidilmemesi,
    b- Sanığın suça konu esrarı kimden ve ne suretle elde ettiği hususunda bilgi vermediği olayda, etkin pişmanlık koşullarının bulunmadığı nazara alınmadan, cezasından TCK"nın 297/4. maddesi uyarınca indirim yapılması,
    c- 5237 Sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi,
    d- 5237 Sayılı TCK"nın suça konu uyuşturucu maddelerin, TCK"nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi yerine, aynı Kanunun 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi ve aynı madde uyarınca İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu maddelerden alınan şahit numunenin de, müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden ve 5320 Sayılı Kanun"un 8. maddesi yollaması ile CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara