Esas No: 2016/6136
Karar No: 2016/7709
Karar Tarihi: 29.12.2016
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/6136 Esas 2016/7709 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak suçundan sanık ...’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 125 ve 59. maddeleri gereğince müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.07.2006 tarihli ve 2006/534 esas, 2006/216 sayılı ek kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlü müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 23.07.2013 tarihli ve 2013/477 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2013 tarihli ve 2013/291 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, sanık müdafii tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile eklenen geçici 2. madde gereğince yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulmuş olup, mahkemece talebin 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesini müteakip, mercii İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesince de itirazın reddine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Kanunun 311. maddesinin 1. fıkrasının f bendinde, ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması halinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulabileceği, 2. fıkrasında, birinci fıkranın (f) bendi hükümlerinin, 04.02.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 04.02.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanabileceğinin düzenlendiği, 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddede ise, "İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle bir ceza hükmünün verildiğini tespit eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararlarından, 15.6.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunanlar bakımından bu Kanunun 311"inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu durumda olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde yargılamanın yenilenmesi
talebinde bulunabilirler" hükmü yer almakta olup, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesince, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının, 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.06.2016 gün ve 94660652-105-35-6017-2014 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 27.06.2016 tarih ve 2016/259736 sayılı tebliğnamesine bağlı dosyası Dairemize gönderilmekle; okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-OLAY:
Geçmişte yargılandığı suçtan mahkumiyetine karar verilen,hak ihlali olduğundan bahisle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurması sonucu hakkında mahkemenin yapılan yargılamada Avrupa İnsan hakları sözleşmesinin 6/1. maddesinin ihlal edildiğini kabul ederek tazminata hükmettiği 06.07.2006 tarihli kararı kesinleşen sanığın vekili aracılığıyla 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6459 Sayılı Kanunun 15. maddesi ile 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddeye dayanarak yasal süresi içerisinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunması üzerine mahkemenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığını araştırmaksızın söz konusu talebin reddine karar verilmesi ve bu ret kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinden ibarettir.
II-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Yukarıda belirtilen olayda hakkında 06.07.2006 tarihli kesinleşmiş Avrupa İnsan Hakları mahkemesi kararı bulunan sanığın vekili aracılığıyla 6459 sayılı Kanununun 15. maddesi ile 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddeye dayanarak yaptığı başvurunun söz konusu kararın 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın reddine karar verilmesi üzerine yapılan itirazın reddine karar verilmesinin kanuna aykırı olup olmadığına ilişkindir.
III-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
6459 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici
madde de ""İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle bir ceza hükmünün verildiğini tesbit eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararlarından, 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunanlar bakımından bu kanunun 311. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu durumda olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunabilirler."" hükmü yer almaktadır.
Somut olayda geçmişte sanık hakkında yapılan yargılamada AİHS"nin 6/1. maddesinin ihlal edildiğine ve tazminata dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 06.07.2006 tarihinde verdiği kesinleşmiş bir kararı mevcuttur. Sanık müdafii yasal süresi içerisinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur. Talepte bulunulan İzmir Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararın 15.06.2016 tarihi itibarıyla Avrupa Bakanlar Konseyi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığını, talep sahibinden de sormak suretiyle araştırarak bir karar vermesi gerekirken, bu araştırmayı yapmadan verdiği ret kararına karşı sanık vekilinin yaptığı itirazın reddine karar verilmiş olması yasaya aykırı görüldüğünden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının isteminin KABULÜNE, ve İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2013 tarih, 2013/291 D. İş sayılı kararının BOZULMASINA karar verilmesi gerekmiştir.
IV-SONUÇ ve KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2013 tarih, 2013/291 D. İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.