Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3655 Esas 2016/7708 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3655
Karar No: 2016/7708
Karar Tarihi: 29.12.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3655 Esas 2016/7708 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2016/3655 E.  ,  2016/7708 K.

    "İçtihat Metni"

    Terör örgütünün sair efradı olmak suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 314/2, 62 maddeleri ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddeleri gereğince 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.07.2005 tarihli ve 1997/241 esas, 1998/87 sayılı ek kararının kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 19.07.2013 tarihli ve 2013/437 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazı değerlendiren İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2013 tarihli ve 2013/292 değişik iş sayılı kararı itirazı yerinde bulmayarak reddine karar verildiği belirtilerek;
    Dosya kapsamına göre, sanık müdafi tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile eklenen geçici 2. madde gereğince yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulmuş olup, mahkemece talebin 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesini müteakip, mercii İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesince de itirazın reddine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Kanunun 311. maddesinin 1. fıkrasının f bendinde, ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması halinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulabileceği, 2. fıkrasında, birinci fıkranın (f) bendi hükümlerinin, 04.02.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 04.02.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanabileceğinin düzenlendiği, 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddede ise, "İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle bir ceza hükmünün verildiğini tespit eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararlarından, 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunanlar bakımından bu Kanunun 311"inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu durumda olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunabilirler" hükmü yer almakta olup, İzmir 8. Ağır CezaMahkemesince,
    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının, 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden söz edilerek Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 30.03.2016 gün ve 94660652-105-35-4288-2015-Kyb sayılı yazılı istemlerine dayanılarak İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2013 tarih ve 2013/292 D. İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince bozulmasına ilişkin,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.04.2016 tarih ve 2016/132283 sayılı tebliğnamesine bağlı dosya Dairemize gönderilmekle, okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    I-OLAY:
    Geçmişte yargılandığı suçtan mahkumiyetine karar verilen, hak ihlali olduğundan bahisle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurması sonucu hakkında mahkemenin yapılan yargılamada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3. ve 6/1. maddelerinin ihlal edildiğini kabul ederek tazminata hükmettiği kararı 03.05.2005 tarihinde kesinleşen sanığın vekili aracılığıyla 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 15. maddesi ile 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddeye dayanarak yasal süresi içerisinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunması üzerine mahkemenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığını araştırmaksızın söz konusu talebin reddine karar verilmesi ve bu ret kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinden ibarettir.

    II-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    Yukarıda belirtilen olayda hakkında 03.05.2005 tarihi itibarıyla kesinleşmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı bulunan sanığın vekili aracılığıyla 6459 sayılı Kanununun 15. maddesi ile 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddeye dayanarak yaptığı başvurunun söz konusu kararın 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın reddine karar verilmesi üzerine yapılan itirazın reddine karar verilmesinin kanuna aykırı olup olmadığına ilişkindir.
    III-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
    6459 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddede ""İnsan Haklarını Ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle bir ceza hükmünün verildiğini tesbit eden Avrupa İnsan
    Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararlarından, 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunanlar bakımından bu kanunun 311. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu durumda olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunabilirler."" hükmü yer almaktadır.
    Somut olayda geçmişte sanık hakkında yapılan yargılamada AİHS"nin 3 ve 6/1. maddelerinin ihlal edildiğine ve tazminata dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 03.05.2005 tarihi itibarıyla kesinleşmiş bir kararı mevcuttur. Sanık müdafii yasal süresi içerisinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur. Talepte bulunulan İzmir Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararın 15.06.2016 tarihi itibarıyla Avrupa Bakanlar Konseyi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığını, talep sahibinden de sorulmak suretiyle araştırarak bir karar vermesi gerekirken,bu araştırmayı yapmadan verdiği ret kararına karşı sanık vekilinin yaptığı itirazın reddine karar verilmiş olması kanuna aykırı görüldüğünden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının isteminin KABULÜNE, ve İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2013 tarih, 2013/292 D. İş sayılı kararının BOZULMASINA karar verilmesi gerekmiştir.

    IV-SONUÇ ve KARAR:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın istemi yerinde görüldüğünden İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2013 tarih, 2013/292 D. İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara