Esas No: 2019/17910
Karar No: 2020/4644
Karar Tarihi: 19.02.2020
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/17910 Esas 2020/4644 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
KARAR
Çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları ülkeye sokmak, çoğaltmak, satmak, nakletmek, ihraç etmek suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30/11/2018 tarihli ve 2018/30109 soruşturma, 2018/60972 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İzmir 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/03/2019 tarihli ve 2018/7351 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, ... isimli kişi adına kayıtlı internet bağlantısı ve bilgisayar üzerinden üretiminde çocukların kullanıldığı pornografik görüntülerin indirilmesi nedeniyle ... hakkında İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli ve 2017/189 esas, 2018/206 sayılı kararı ile mahkûmiyet kararı verildiği, ancak çocuk pornografisine ait görüntülerin ... tarafından değil; şüpheli ... tarafından indirildiğinden bahisle suç duyurusunda bulunulması üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açılmasını gerektiren somut herhangi bir delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüpheli ..."nin savunmasında özetle; ... isimli şahsı 3-4 yıldır tanıdığını, zaman zaman evine gittiğini, eve gittiğinde şahsa ait bilgisayarı kullandığını, bazen anahtarını alarak evde kimsenin olmadığı zamanlarda da gittiğini, evde olduğu sırada internette dolaşırken pornografik içerikli reklam gördüğünü, reklama girdiğinde başka sitelere yönlendirme yapıldığını, pornografik içerikli internet sitelerin de açıldığını, 5-6 kez pornografik içerikli sitelere girdiğini, burada bulunan çocuk pornosu ve normal porno görüntülerini kendi flash belleğine aktararak evinde seyrettiğini, ... isimli şahıs hakkında aynı suçla ilgili işlem yapıldığını sonradan duyduğunu, suçu kendisinin işlemiş olabileceğini beyan etmesi karşısında, şüphelinin üzerine atılı suça ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Aynı Kanun"un 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki “Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
“(3) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, O Yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
Bir fiilin işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal hazırlık soruşturmasına başlanmasını ifade eden ilkeye "araştırma mecburiyeti ilkesi"; hazırlık soruşturmasının neticesinde fiilin takibini gerektirecek hususlarda fiilin ve failin belli olması, yeterli emareler teşkil edecek vakıaların bulunması, başka bir ifade ile, şüphelerin ciddi olduğunun tespit edilmesi ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, yetkili makam tarafından kamu davasının açılmasını ifade eden ilkeye ise "kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi" denilmektedir.
Diğer taraftan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 13. maddesi uyarınca da, temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen kimselere etkili bir başvuru yapma hakkı tanınması zorunlu olup, anılan hükmün uygulanmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında, (Örn: Vilko E. - Finlandiya kararı 2007; Sürmeli - Almanya kararı 2006) etkili başvuru yolunun hem teoride, hem pratikte erişilebilir, yeterli ve etkili olması gerektiği belirtilmektedir.
İncelenen dosyada, ... isimli kişi adına kayıtlı internet bağlantısı ve bilgisayar üzerinden üretiminde çocukların kullanıldığı pornografik görüntülerin indirilmesi nedeniyle ... hakkında İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli ve 2017/189 esas, 2018/206 sayılı kararı ile mahkûmiyet kararı verildiği, ancak istinaf aşamasında şüphelinin bahse konu çocuk pornografisine ait görüntülerin ... tarafından değil kendisi tarafından indirilip izlendiğine dair dilekçe vermesi ve 14/03/2018 tarihli müdafii eşliğinde alınan soruşturma beyanında aynı beyanlarla kendisinin indirip izlediğini kabul ettiğinin anlaşılması karşısında; CMK"nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin şüpheli ... hakkında müstehcenlik suçundan iddianame düzenlenebilmesi için suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu açıktır. Şüpheli ..."nin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, lehine ve aleyhine toplanacak tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli ... hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- İzmir 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/03/2019 tarihli ve 2018/7351 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 19/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.