16. Ceza Dairesi 2016/3656 E. , 2016/7611 K.
"İçtihat Metni"Suç üstlenme suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 270/1 ve 62. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına aynı Kanunun 231/8. maddesi gereğince 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.06.2013 tarihli ve 2011/515 esas, 2013/527 sayılı kararı sonrasında, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, sanık hakkında hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanunun 270/1 ve 62. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 26.10.2015 tarihli ve 2015/207-635 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan sanık hakkında hükmolunan 25 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesinde yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında aynı Kanunun 50/1. maddesinde yer alan seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 23.03.2016 gün ve 94660652-105-33-739-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.04.2016 tarih ve 2016/124129 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
TÜRK MİLLETİ ADINA
I)OLAY:
..."ın sevk ve idaresindeki aracın, ..."in kullandığı araçla çarpışması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen ..."nun kullandığı araç ile tanık ..."un kullandığı araca çarptıkları, katılan ..."nın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve her iki elde kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, sanık ..."ın da basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, hayati tehlike geçirerek kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, sanık ..."ın olayda kusurlu bulunduğu ve ehliyeti olmadığı için olaydan sonra arkadaşı ..."den aracı kendisinin kullandığını söylemesini istediği, ancak yaralıların olduğunu anlayan ..."nin gerçeği itiraf ettiği ve sanık hakkında TCK"nın 38. maddesi delaletiyle 270/1, 62, 53. maddeleri gereğince Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/515 esas sayılı dosyası ile dava açılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilerek sanığın TCK"nın 270/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verildiği ve kararın sanığın yüzüne karşı tefhim edilmesine rağmen temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
II)KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Dosya kapsamına göre; daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş sanık hakkında hükmolunan 25 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3 maddesi uyarınca, seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın konusunu oluşturmaktadır.
III)HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden sonra denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanırken, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanığa verilen 25 gün hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlarından birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmesi gerekir.
IV)SONUÇ ve KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.10.2015 tarihli, 2015/207 E. 2015/635 K. sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nın 309/4-d maddesi uyarınca bozma nedenine göre uygulama yapılarak; Hükmün “c” fıkrasının üçüncü bendi olarak "- Sanığa verilen iş bu kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın, sanığın sabıkasız haline ekonomik ve sosyal durumuna nazaran TCK"nın 50/3. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 50/1-a maddesi gereğince beher günü takdiren 20 TL"den adli para cezasına çevrilerek 25 gün hapis yerine 500 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığa verilen para cezası miktarı ile ekonomik ve sosyal durumudikkate alınarak; İş bu adli para cezasının TCK"nın 52/4. maddesi uyarınca birer ay ara ile takdiren 5 eşit taksit halinde tahsiline, taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde tamamının tahsil edileceğinin ihtarına (ihtar edilemedi)," ibarelerinin eklenmesi ile TCK"nın 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluğuna ilişkin bölümün hükümden çıkartılması suretiyle kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.