Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6684 Esas 2015/5341 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6684
Karar No: 2015/5341
Karar Tarihi: 10.12.2015

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6684 Esas 2015/5341 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak iftira suçunu işlediğini ve TCK'nın ilgili maddeleri gereğince suçlu bulunduğunu belirtti. Ancak sanığın hükümlendirilme şeklinde hata olduğu tespit edildi. Sanığın eylemi resmi belgede yalan beyan suçunu oluşturduğu için ilgili maddeye göre hüküm verilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, adli para cezasının yerine getirilmemesi durumunda hapis cezasının infaz edileceğine dair sanığa ihtar verilmesi gerektiği hatırlatıldı. Kararda TCK'nın 267/1, 62, 50/1-a, 52/2-4-6 ve 206 maddeleri ile 5237 sayılı TCK'nın 268 ve 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddeleri açıklayıcı bir şekilde yer almıştır.
16. Ceza Dairesi         2015/6684 E.  ,  2015/5341 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira
    Hüküm : TCK"nın 267/1, 62, 50/1-a, 52/2-4-6. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ancak;
    Suç tarihinin 19.03.2008 yazılması gerekirken 18.07.2006 yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
    1-) 5237 sayılı TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması gerektiği, dosya kapsamında sanığın müştekiye ait sürücü belgesini bir şekilde ele geçirdikten sonra bu belge üzerinde herhangi bir tahrifat yapmadan kolluk tarafından yapılan 19.03.2008 tarihli yol kontrolünde ibraz edip müşteki adına idari para cezası tutanağının düzenlenmesine sebebiyet vermesi şeklindeki sanığın eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesi sırasında yalan beyan suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
    2-) 01.03.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile TCK"nın 50/6. maddesinde yer alan "yaptırımın" ibaresinin "tedbirin" olarak değiştirilmesi ve yine aynı Kanunla 5275 sayılı Kanunun 106/10. maddesinin yürürlükten kaldırılması karşısında, seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı nazara alınmadan, infazı da kısıtlar biçimde, seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceğinin sanığa ihtarına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara