İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4398 Esas 2015/5295 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4398
Karar No: 2015/5295
Karar Tarihi: 24.12.2015

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4398 Esas 2015/5295 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

16. Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararın özeti isteniyor. Karar, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş ve sanık iftira suçuyla suçlanmış. Sanık, kendisinin imzası olmadığını iddia ettiği bir davetiyeye tanık olarak çağrılmıştı ancak bu durumu ihbar veya şikayet etmemişti. Kararda, yalan tanıklık suçunun oluşmadığı göz önünde bulundurulmadan sadece müsnet iftira suçu yönünden mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, kanun maddeleri hakkında detaylı bilgi talep edilmektedir. Kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 267/1, 269/2, 62, 50/1-a, 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesi, 5275 sayılı CGTİK'nın 106. maddesi (4 ve 9. fıkraları), 10. fıkrası ise yürürlükten kaldırılmıştır.
16. Ceza Dairesi         2015/4398 E.  ,  2015/5295 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İftira
    Hüküm : TCK"nın 267/1, 269/2, 62, 50/1-a maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A) Tanık olduğu davanın duruşması için yapılan tebligat üzerine duruşmaya gelen ve tebligat üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan eden sanığın, iftira suçu yönünden yetkili makamlara herhangi bir ihbar veya şikayette bulunmaması karşısında müsnet iftira suçunun, tanık için çıkarılan davetiyedeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki beyanın, görülmekte olan dava ile ilgili maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engelleme amacına yönelmediğinden yalan tanıklık suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    B) Kabul ve uygulamaya göre de,
    01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK"nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK"nın 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara