Esas No: 2015/3094
Karar No: 2015/5272
Karar Tarihi: 23.12.2015
Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - Terör örgütünün propagandasını yapmak - Terör amacıyla eğitim ve öğretimi engelleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3094 Esas 2015/5272 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, Terör örgütünün propagandasını yapmak, Terör amacıyla eğitim ve öğretimi engelleme
Hüküm : Sanıklar hakkında TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri, sanık .... hakkında iki kez 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 62/1, 53, 58/9 ve 63, sanıklar ... ve ... hakkında iki kez 3713 sayılı Kanunun 7/2-son, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63 ve TCK"nın 112/1-a, 119/1-c-d, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1, 53, 58/9 ve 63. maddeleri gereğince mahkumiyetlerine ve müsadereye
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar müdafilerinin ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma taleplerinin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
I-Sanıklar ... ve ... hakkında eğitim ve öğrenim hakkını engelleme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların Dicle Üniversitesi kampüsünde 15.10.2009 tarihinde terör örgütünün çağrısı üzerine yapılacak olan toplantı ve gösteri yürüyüşüne tüm öğrencilerin katılımını sağlamak amacıyla sınıflara giderek kapıları tekmeledikleri ve öğrencileri
tehdit ettikleri yönündeki gizli tanık beyanının yanında, sanıkların suç tarihindeki gösteriye katıldıklarına dair görüntü tespitleri ve sınıfların boşaltıldığını doğrulayan olay tutanağı dikkate alındığında sanıklara atılı suçun oluştuğu kabulüyle;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak,
1- Sanıklar ... ve ... hakkında TCK"nın 112/1-a maddesi gereğince tayin edilen temel cezada TCK"nın 119/1-c-d madde ve fıkraları gereği yapılan artırımın kanuna uygun şekilde bir kat yapılmasına rağmen kararda iki kat olarak gösterilmesi,
2- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümlerde TCK"nın 119. maddesinin uygulandığı bölümdeki iki kat ibaresinin bir kat olarak düzeltilmesi ve TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların bütünüyle çıkarılarak, yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Il-Sanıklar ... hakkında kurulan hükümler ile sanıklar ... ve ... hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak ve terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükümlere gelince;
1-Sanık ... hakkında terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümden sonra yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra hükmü karşısında; örgüt adına terör örgütü propagandası suçunu işlediği iddia ve kabul edilen sanığın, TCK’nın 220/6. maddesinde düzenlenen örgüt adına suç işlemeden dolayı ayrıca cezalandırılamayacağı anlaşıldığından sanık hakkında 06.12.2009 tarihli eyleminden dolayı 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan ve tefrikine karar verilen dosyanın akıbeti de araştırılıp sonucuna göre hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde,
2-Sanıklara yüklenen terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarının tarihleri ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hükümden sonra 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanıklar hakkında açılan davalara ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesinde,
3-Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçu yönünden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6352 sayılı Kanunun 85. maddesiyle değişik TCK"nın 220/6. maddesi uyarınca sanık hakkında örgüte üye olma suçundan dolayı verilen cezada indirim uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında;
4)6252 sayılı Kanunun 105/2-b maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 13. maddesinde yer alan "Bu Kanun kapsamına giren suçlarla ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununun 231"inci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez; verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez." şeklindeki düzenlemenin yürürlükten kaldırılmış olması karşısında propaganda suçundan kurulan hükümlerde sanıkların hukuki durumunun buna göre yeniden takdir ve tayininde,
5)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
6)Propaganda suçundan kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin 9. fıkrasının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.