Esas No: 2015/5955
Karar No: 2015/5154
Karar Tarihi: 21.12.2015
Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5955 Esas 2015/5154 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mükellefin kendisine güvenerek verdiği 15 koyunun çalındığını iddia etmesine rağmen mükellefin şüphesi üzerine jandarmaya bildirmesiyle gerçekleşen suç uydurma olayından suçlu bulundu. Ancak müşteki sanıktan şikayetinden vazgeçtiğini bildirmesi üzerine sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği soruldu ve sonuca göre hukuki durum değerlendirildi. Bu nedenle, suç uydurma suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle sanığın mahkumiyeti bozuldu. TCK'nın 155/1, 52/2 ve 53; 271/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet hükümü verildi. Ayrıca TCK'nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı da gözetilmesi gerektiği vurgulandı.
16. Ceza Dairesi 2015/5955 E. , 2015/5154 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Güveni kötüye kullanma, Suç uydurma
Hüküm : TCK"nın 155/1, 52/2 ve 53; 271/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Katılanın hükümden sonra mahkemeye sunduğu 04.10.2011 havale tarihli dilekçesi ile sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildirmiş olmasına göre, güveni kötüye kullanma suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nın 73/6. maddesi gereğince sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
2- Dosya içerisinde yer alan 18.05.2011 tarihli mağdur ile şüpheli ifade tutanakları; sanığın ve müştekinin süreç içerisindeki beyanları ve iddianame anlatımı dikkate alındığında; sanığın müştekiden almış olduğu 15 adet küçükbaş hayvanın çalındığını müştekiye söylemesi üzerine, müştekinin sanığa inanmayarak jandarmaya başvuruda bulunmasıyla gerçekleşen eylemde suç uydurma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden mahkumiyetine karar verilmesi,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, sanık hakkında teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek fazla cezaya hükmedilmesi;
b-Suç uydurma suçundan kurulan hükümde, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.