Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2749 Esas 2015/5124 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2749
Karar No: 2015/5124
Karar Tarihi: 22.12.2015

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2749 Esas 2015/5124 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme ve terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından dolayı cezalandırılmasına karar verildiğini belirtiyor. Ancak, kanunlardaki değişiklikler nedeniyle bazı hükümler iptal edilmiş ve infazda yetki kısıtlayacak bölümler göz önünde bulundurulmamıştır. Bu nedenle, terör örgütünün propagandasını yapma, 2911 sayılı Kanuna muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerde değişiklik yapılması gerekiyor. Ayrıca, kararda TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 220/6-2. cümle 62, 53, 63, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor.
16. Ceza Dairesi         2015/2749 E.  ,  2015/5124 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, Görevi yaptırmamak için direnme, Terör örgütünün propagandasını yapma
    Hüküm : 1- TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 220/6-2. cümle 62, 53, 63, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanunun 32/1, 33/1. maddelerine muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadıkları, 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6638 sayılı Kanunla 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinde yapılan değişikliklerinin sanığın açıkça aleyhine olduğu, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyecek olan 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesine uygun terör örgütünün propagandasına dönüştürülen gösteri yürüyüşünde, sanığın yüz kapatmak suretiyle işlenen terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında eylemin ifade yöntemi olarak nitelendirilemeyeceği saptanarak yapılan incelemede;
    Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümde öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesi 6. fıkra 2. cümle ile indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden, sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçunu TCK"nın 6. maddesine göre silahtan sayılan taş atmak suretiyle işlediği halde TCK"nın 265/4. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz istemi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiriler ve aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümde; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
    2- 2911 sayılı Kanuna muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme ve terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından kurulan hükümlerde; 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilmesi, 5275 sayılı CGTİK’nın 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenmesi ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümlerde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, terör örgütünün propagandasını yapma, 2911 sayılı Kanuna muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerden TCK"nın 50/6. maddesine ilişkin bölümlerin çıkartılması, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümden ise TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların bütünüyle hükümden çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara