Esas No: 2016/4907
Karar No: 2016/6188
Karar Tarihi: 17.10.2016
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/4907 Esas 2016/6188 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Sanık ...: Beraat
Sanık ...: Mahkumiyet
Sanık ... hakkında 2010-2011 yıllarında sahte belge kullanmak suçundan açılan davalar hakkında zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
I-5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay"ın ilgili dairesi olduğundan; sanık ... müdafiinin 20.05.2014 havale tarihli eski hale getirme dilekçesinin temyiz istemini de içerdiği anlaşılmakla, mahkemenin 28.05.2014 gün ve 2012/28 Esas, 2012/961 sayılı ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede gereği görüşüldü:
14.06.2012 günlü oturumda yüze karşı verilen hükmün sanık müdafii tarafından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra, 20.05.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında; sanık müdafiinin eski hale getirme talebiyle buna bağlı olarak temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz istemleri ile; sanıklar hakkında 2011 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ..."in savunmalarında, %10 hissesinin olduğu, büyük hisseli ortağın ... olup, işlerle onun ve muhasebeci ... ve fiilen şirkette çalışan ..."ın tanık olarak dinlenmesini talep ettiği, 25.08.2008 tarihinde şirket müdürlüğüne ... "ın atandığı anlaşılmakla; sanığın savunmaları doğrultusunda ... ve muhasebeci ..."ın beyanları alınarak, düzenlediği iddia edilen faturalar ve sanığın imzasının yer aldığı beyanname vs belgelerin bulunup bulunmadığı ilgili vergi dairesinden sorularak, elde edilen belgeler üzerindeki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sonucuna göre sanığın ilgili takvim yıllarında sahte fatura düzenlemekten sorumlu olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu sanığın mahkumiyetine karar verilmiş olması;
Kabule göre de;
1-2008, 2009, 2010 yıllarında sanıkların sahte fatura düzenlediği sabit görülerek mahkumiyetlerine, 2011 yılında ise beraatlerine dair hüküm kurulmasına rağmen; 7. bentte 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan beraate karar verilmek sureti ile çelişki yaratılmış olması,
2-a) 2008 ve 2009 takvim yıllarında şirketin on farklı firma ve şahıstan elde ettiği sahte faturaları kayıtlarına intikal ettirerek sahte fatura kullandığının iddia edilmesi karşısında, adı geçen firma ve şahıslar hakkında düzenlenen vergi denetim raporları uyarınca haklarında dava açılmış olup olmadığının ilgili vergi dairesinden araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi ve faturaları düzenleyenin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak gerektiğinde faturaları düzenleyen şirket ile sanığa ait ticari defter ve belgeler üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan deliller bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b)... Elektrik İletişim Ltd. Şti"nin 30.09.2010 yılında resen terkin edilmiş olmasına rağmen, 2011 takvim yılı 1. ve 6. dönemlerinde iki firmanın toplam 11 adet belge ile mükelleften alım yaptığının Ba-Bs analizleri ile tespit edilmesi karşısında; şirketin 02.04.2008 tarihinden itibaren sahte fatura ticareti yaptığı ve bu tarihten itibaren düzenlediği tüm fatura ve belgelerin sahte olduğu kanaatine varılmış olunmasına rağmen, hüküm fıkrasında 2011 yılına ilişkin eylemleri bulunmadığından bahisle, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek ve hükmün gerekçesi ile çelişki yaratacak şekilde beraatlerine hükmedilmiş olması;
3-Aynı takvim yılı içerisinde farklı aylarda kullanılan sahte fatura eylemlerinin zircirleme sahte fatura kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin TCK 43 maddesinin uygulanmaması nedeni ile eksik ceza tayini yasaya aykırı;
4-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup; sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.