Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Terör örgütünün propagandasını yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2130 Esas 2015/5092 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2130
Karar No: 2015/5092
Karar Tarihi: 17.12.2015

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Terör örgütünün propagandasını yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2130 Esas 2015/5092 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2015/2130 E.  ,  2015/5092 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Terör örgütünün propagandasını yapmak
    Hüküm : 1- TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollamasıyla 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 220/6-son bendi, 62, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri gereğince mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında kamu görevlisini yaralamaya teşebbüs suçundan açılan dava hakkında zaman aşımı süresince hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. maddesindeki "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır..." amir hükmü karşısında, gerekçeli kararın sanık ... müdafii olduğu anlaşılan Av. ... yerine sanığa tebliğ edilmesi kanuna aykırı olup, öğrenme tarihinden itibaren temyiz süresi başlayacağından, temyiz isteminin bu nedenle süresinde olduğu ve sanıkların örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarının 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı belirlenerek yapılan inceleme sonunda
    1- Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hüküm bakımından, Anayasanın 38. ve 138/1. maddeleri, 6352 sayılı Kanunun amaç, kapsam ve gerekçesi ile TCK"nın 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, tayin olunan cezadan TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan düzenleme uyarınca hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun ve gösterilen indirim miktarı ile orantılı makul ve makbul bir indirim olması gerekirken, yazılı şekilde dosya kapsamına uymayacak biçimde indirim yapılması,
    2- Sanıklara yüklenen terör örgütü propagandası suçunun, hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3- Kabul ve uygulamaya göre de;
    a- Sanıklar hakkında örgüt adına suç işleme suçunda öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması,
    b- 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK’nın 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin nazara alınmaması,
    c- Sanıklar hakkında tayin olunan sonuç cezanın "adlî para cezası" olması nedeniyle TCK"nın 58 ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    d- TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara