Esas No: 2017/4542
Karar No: 2020/4881
Karar Tarihi: 18.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/4542 Esas 2020/4881 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin rahatsızlığı nedeni ile 17/12/2012 tarihinde davalı ... Unıversal Hastanesi"ne gittiğini, hastanede diğer davalı olan Üroloji Uzman Doktoru ... tarafından prostat ameliyatının yapıldığını ancak müvekkilinin ameliyat sonrası cinsel işlev bozukluğu yaşadığını ve halen yaşamakta olduğu acı ve kederlerden dolayı psikolojisinin bozulduğunu, manevi olarak çöktüğünü belirterek, 250.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, ATK raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, ATK raporunda, yapılan tedavinin uygun olup olmadığı, tıbbi gerekliliklere göre hareket edilip edilmediği, davalıların ihmal yahut hatalarının bulunup bulunmadığı açıklanmamış olup ATK raporu bu haliyle ayrıntılı bilgi vermekten uzaktır ve soyut ifadeler içermektedir.
Hâl böyle olunca, bu rapora itibar edilerek hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, ameliyat sonrasında davacıda oluşan şikayetlerin davalının ve doktorun hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının iddiaları ve özellikle davacının bilirkişi raporlarına yaptığı itirazlar da değerlendirilip tartışılmak üzere üniversite öğretim üyelerinden oluşturulacak, konusunda uzman, akademik kariyere sahip yeni bir 3 kişilik bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, davalıların açıklanan hukuki konum ve sorumlulukları, dosyada mevcut delillerle birlikte bir bütün olarak değerlendirilip, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalıların sorumluluğunu gerektirecek ihmal ve hata bulunup bulunmadığını gösteren, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekmekte iken, değinilen bu yönler gözardı edilerek eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.