Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/5079 Esas 2020/909 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5079
Karar No: 2020/909
Karar Tarihi: 26.02.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/5079 Esas 2020/909 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalılar ve diğerleri aleyhine yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istedi. Sonuçta davanın kabulüne karar verildi, ancak davalılar temyiz etti. Ceza dosyası getirildi ve yaralanma derecesinin tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alındı. Davalı sanığın davacı katılana yönelik eylemini hafif haksız tahrikin husule getirdiği gazap neticesi işlediği kabul edildi ve cezasından %25 indirim uygulandığı anlaşıldı. Bu nedenle, mahkemece hesaplanan zarardan davacının kusuru oranında indirim yapılması gerektiği belirtildi. Kararı bozuldu.
- 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. (TBK m. 74) maddesi gereği ceza mahkemesince verilen beraat kararı hukuk hâkimini bağlamaz ise de, hukuk hâkiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkûmiyet kararı hukuk hâkimi yönünden bağlayıcı, taraflar yönünden de kesin delil niteliğindedir.
- Maddi tazminat istemi yönünden olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 44/1 (TBK'nın 52/1) maddesi uyarınca hesaplanan zarardan davacının kusuru oranında indirim yapılması gerekmektedir.
4. Hukuk Dairesi         2017/5079 E.  ,  2020/909 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR :1-... 2-... 3-... 4-... vekilleri Avukat ...

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 01/09/2005 gününde verilen dilekçe ile yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/07/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde adli yardım talepli olarak istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Davalıların adli yardım talebinin kabulüne karar verilip temyiz incelemesine geçildi.
    1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2. Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacı ile davalılar arasında yaşanan tartışmanın büyüdüğünü, bu kavga sırasında davacının gözünden yaralanarak sağ gözünü kaybettiğini, davacının vücut tamlığında azalma meydana geldiğini, iş ve gücünden kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece ceza dosyası getirtilmiş, Adli Tıp Kurumundan yaralanma derecesinin tespiti istenmiş, aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınmış bu doğrultuda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
    818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. (TBK m. 74) maddesi gereği ceza mahkemesince verilen beraat kararı hukuk hâkimini bağlamaz ise de, hukuk hâkiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkûmiyet kararı hukuk hâkimi yönünden bağlayıcı, taraflar yönünden de kesin delil niteliğindedir.
    Dosya kapsamından, ceza yargılamasında davalı sanığın davacı katılana yönelik eylemini hafif haksız tahrikin husule getirdiği gazap neticesi işlediği kabul edilerek 765 sayılı TCK’nın 51/1 maddesi uyarınca ¼ oranında cezasından indirim uygulandığı anlaşılmaktadır.
    Şu halde, Davalının eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği maddi vakıa olarak kesinleşmiş ceza kararı ile subuta erdiğine, yani olayın meydana gelmesinde davacının da müterafik kusuru bulunduğu sabit olduğuna göre, mahkemece, maddi tazminat istemi yönünden olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 44/1 (TBK’nın 52/1) maddesi uyarınca hesaplanan zarardan davacının kusuru oranında indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde istemin tamamına hükmedilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine 26/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.



















    Hemen Ara