Esas No: 2019/6047
Karar No: 2022/625
Karar Tarihi: 22.02.2022
Danıştay 5. Daire 2019/6047 Esas 2022/625 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, öğretmen olarak görev yaparken çıkarılmış ve OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından yapılan başvurusunun reddedilmesi nedeniyle parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir. Ancak davacı hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan mahkumiyet kararı bulunduğu ve örgüt ile irtibatının bulunduğu tespit edildiği için idare mahkemesinin reddi yolunda verdiği karar, bölge idare mahkemesi tarafından da onanarak temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden hiçbirinin varlığı bulunmadığı belirtilmiştir. Kararda ayrıca, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından reddedilen başvuruların ulusal ve uluslararası hukuk bakımından denetiminin yapılamadığı iddiasının da doğru olmadığı vurgulanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. maddeleridir.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/6047
Karar No : 2022/625
Temyiz Eden (Davacı) : … adına vasi …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : Hukuk Müşaviri …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; hakkında henüz kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, dava konusu işleme ilişkin ulusal ve uluslararası hukuk bakımından denetim yapılmadığı, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, idari işlemin sebep ve amaç unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu, savunma hakkı tanınmadığı belirtilerek bölge idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla ... 'nın (TC:…) davacıya vasi olarak atandığı ve söz konusu kararın tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 29/12/2021 tarihinde kesinleştiği görüldüğünden davaya vasi yoluyla devam edilmesine karar verilerek işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Öte yandan, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması sonucunda … Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği ve davacı hakkındaki mahkumiyet kararının 22/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Diğer yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının örgüt içi iletişim programı olan ByLock programını kişisel telefonuna yüklediği ve kendisinin kullandığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde … Bölge Adliye Mahkemesi ...Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
''...Bylock kullanıcısı olduklarını kabul etmeyen sanıklar haklarında yukarıda açıklanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olması ve şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; … nolu telefon hattında Bylock adlı programın yüklü olduğunun tespiti bakımından Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire başkanlığı tarafından ID eşleştirilmesi çalışmalarını sonlandıracağı öngörülemeyen zaman kadar araştırılmaya devam edilmesi, … nolu GSM hattının ... tarafından kullanıldığının sanıklar tarafından aşamalarda ifade edilmesi nedeniyle, bu konuda teknik araştırma yapılmaması yukarıda sıralanan diğer deliller dikkate alındığında sonuca etkili görülmemiştir.
Yukarıda ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere kullanıcısının … olduğu kabullenilen, Bylock sistemine erişimi teknik veriler ile ispatlanamayan … nolu GSM hattı ile sanık …'nin Bylock sistemine giriş yaptığı yönündeki ilk derece mahkemesinin değerlendirmesi ile sanık … hakkında ilk derece yargılaması sırasında ifadeleri mevcut tanıklar … ve … dinlenilmeden; sanık …'nin eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma, sanık …'nin eyleminin ise örgüt içindeki hiyeraşik yapıya dahil olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etme suçu olarak nitelendirilmesi yönündeki kabulü hukuka aykırı bulunduğundan ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmış...'' tespitler dikkate alındığında, davacının örgüt içi iletişim programı olan ByLock programını kullandığı hususunun davacı aleyhine değerlendirilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.