Esas No: 2015/2479
Karar No: 2015/5005
Karar Tarihi: 07.12.2015
Silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2479 Esas 2015/5005 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlamasıyla bazı sanıklara ceza verilmesine karar verdi. Ancak, sanıkların cezalarındaki uygulama hataları ve Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı nedeniyle hükümler bozuldu ve yeniden değerlendirilme talep edildi. Ayrıca, bazı sanıkların savunmalarının tercümandan yararlandırılarak alınması gerektiği belirtildi. Kararda şu kanun maddeleri yer aldı: TCK'nın 314/3 ve 220/6. maddeleri, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK'nın 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri, 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesi, 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi, CMK'nın 202. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı kapsamındaki TCK'nın 53/1. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2015/2479 E. , 2015/5005 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme
Hüküm : TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollaması ile
314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 220/6, 62,
53/1, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
...
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ... ve ... müdafii olarak gerekçeli kararın tebliğ edildiği Av...."nın sanıkların zorunlu ya da vekaletnameli müdafii olmadığı görülmekle, sanıkların kendilerine yapılan gerekçeli karar tebligatı üzerine hükmü yasal süresinde temyiz ettikleri anlaşıldığından tebliğnamede anılan sanıkların temyiz talebinin reddi düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların örgüt adına işlediği görevi yaptırmamak için direnme ve 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesine uygun suçların 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı belirlenerek;
Sanıklar hakkında öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesi 6. fıkra 2. cümle ile indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümdeki TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların bütünüyle hükümlerden çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53/1. maddesinin sanıklar hakkında uygulanmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ...,..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince;
12.10.2010 tarihli oturumda sanıkların, Türkçe beyanda bulunmamaları nedeniyle esas hakkında mütalaaya karşı sözlü savunmalarının alınamadığının anlaşılması karşısında, 31.01.2013 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6411 sayılı Kanunun 1. maddesi ile CMK"nın 202. maddesine eklenen 4. fıkra hükmü uyarınca tercüman vasıtasıyla savunma yapma hakları olduğu hatırlatılarak savunmalarının alınmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve İrfan Ayiş ile sanıklar Mevlüt Tekin, ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin öncelikle bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.