Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5937 Esas 2015/4978 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5937
Karar No: 2015/4978
Karar Tarihi: 14.12.2015

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5937 Esas 2015/4978 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suçundan 10 ay hapis cezasına ve hak yoksunluğuna mahkum edildi. Sanığın bir araç içerisinde bulunduğu ihbarı üzerine yapılan yol kontrolünde gerçek kimliğini beyan etmediği ve kabul etmediği tutanaklarla kimlik bilgilerini yanılttığı tespit edildi. Kararda, sanığın 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesine göre kimlik bilgilerinde yanıltıcı beyanda bulunduğu belirtilirken, hak yoksunluğu uygulamasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi'nin kararına atıfta bulunuldu. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 268. madde yollaması ile 267/1, 62, 53/1 maddelerinin işlendiği, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesi de bahsedildiği kararda yer alıyor.
16. Ceza Dairesi         2015/5937 E.  ,  2015/4978 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
    Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 268. madde yollaması ile 267/1, 62, 53/1 maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası, hak yoksunluğu
    Temyiz edenler : Sanık ve üst Cumhuriyet savcısı

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın ve üst Cumhuriyet savcısının yasal süresi içerisinde sanık lehine yapmış olduğu temyiz başvurusu üzerine yapılan incelemede;
    Olay tarihinde, başkaca suçlar nedeni ile hakkında yakalama kararları bulunan sanığın; Mersin istikametinde seyir halinde bulunan bir araç içerisinde bulunduğuna dair yapılan ihbar üzerine, kolluk kuvvetlerinin gerekli emniyet tedbirlerini alarak yapmış oldukları yol kontrolünde kendisini ... olarak tanıttığı; durumundan şüphelenilmesi üzerine yapılan görüşme sonrasında gerçek kimliğini beyan ettiğinin tutanak altına alındığı; ancak bu hususta kollukça tanzim edilen tutanakları kabul etmeyerek imzadan imtina ettiği görülen sanığın eyleminin, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen kimliği konusunda gerçeğe aykırı beyanda bulunma kabahatini oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden hukuki nitelemede yanılgıya düşerek yazılı şekilde hüküm kurulması;
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi zarureti;

    Kanuna aykırı, üst Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara