Esas No: 2015/6248
Karar No: 2015/4895
Karar Tarihi: 08.12.2015
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - 2911 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6248 Esas 2015/4895 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2015/6248 E. , 2015/4895 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işlemek, 2911 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : -TCK’nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2,
220/6, 62/1, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5.
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
- 2911 sayılı Kanunun 33/2. maddesi delaletiyle aynı
Kanunun 32/1, TCK’nın 62/1, 50/1-a, 52/2, 4.
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
- 2911 sayılı Kanunun 23/b maddesi delaletiyle aynı
Kanunun 33/1, TCK’nın 62/1, 50/1-a, 52/2, 4.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Dosyada mevcut bilirkişi raporunda kesin bir kanaat içermeyecek şekilde “mukayese resim ile görüntülerdeki resimlerin saç, burun, kaş, göz yapısı, saç bitimleri, yaşı ve vücut yapısı yönlerinden benzerlik gösterdiğini, kuvvetle mümkün derecesinde sanık ... olarak tespit edildiğini, ancak söz konusu fotoğrafların yeteri kadar görüntü bilgisi ihtiva etmemesi nedeniyle yüz karakteristik iz ve detaylara yönelik herhangi bir karşılaştırmalı incelemenin yapılıp daha ileri bir derecede kanaat beyanında bulunulmasının mümkün olmadığının” belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya konulması bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılıp ayrıca ve gereğinde sanığın olay yeri ve saatinde bulunduğu yerin tespit amacıyla kullandığı cep telefonuna ait HTS kayıtlarının getirtilerek, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçu ile ilgili yapılan uygulamada; CMK"nın 50/3. maddesinin "uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası veya tedbirdir" hükmüne göre, fıkranın (a) bendinde belirtilen adli para cezasının kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğer bentlerinde belirtilenlerin ise tedbir niteliğinde olduğu, TCK 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlemiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise anılan fıkraya göre değil 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarat yapılması,
b- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda örgüt adına suç işlemek suçundan hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.